Mafyalar ekranlarda dönedursun bir meydanda buluşup hep beraber dans eden bir halktan daha güçlü değiller. Bu aralar hatırlamamız gereken şey tam da bu belki.

MEYDAN

Yunanistan: Embros Yeniden Özgür

Aslında bu yazı Yunanistan’da geçtiğimiz aylarda ortaya dökülen mafya, medya ve devlet kurumları arasındaki ilişkilere dair olacaktı. Geride bıraktığımız Mart ayında, kendi kanalında program yapan az meşhur bir televizyon yıldızının özel polis korumasıyla dolaştığı, sahte belgeler düzenleyerek ciddi miktarlarda COVID-19 yardımı aldığı, hatta beklediği kadar yardım alamayınca Çalışma Bakanı’nın odasını adamlarıyla basarak bakanı tehdit ettiği ortaya çıkmıştı. Menios Furthiotis isimli bu kişi, o güne kadar kamuoyunda daha çok 2010’lerin çok ünlü soft porno yıldızı Tzulia Alexandratou’nun menajeri olarak tanınıyordu. Popüler, sevilen bir sunucu falan değildi. Ancak, bakanlık makamını adamlarıyla basıp bakanı tehdit etmesine rağmen hiçbir yaptırımla karşılaşmamıştı. Tehdit ettiği bakansa bu olaydan sonra yapılan kabine revizyonunda kabineden çıkarılmıştı.  

 

Bahar ayları boyunca Yunanistan bu meseleyi konuşur ve bu ne idüğü belirsiz televizyon kişisinin hükümet ve polis teşkilatı üzerinde nasıl bu kadar gücü olduğunu tartışırken organize suçlar üzerine çalışan bir gazeteci, Yorgos Karayvaz, evinin önünde bilinmeyen kişilerce vurularak öldürüldü. Başka gazeteciler de ölümle tehdit edildi. Aynı esnada, özel polis koruması elinden alınan Menios artık polisin yanında olmadığını, bu zamana kadar polisleri desteklemiş olsa da artık anarşistlere sempati duyduğunu ifade etti ve Mart ayının sonlarında, karantina bahanesiyle artan polis baskısına karşı gerçekleşen büyük eylemlerde gözaltına alınan ve işkence gören anarşist gençlerin mahkeme masraflarını karşılamak istediğini belirtti. (Bu isteği gençler tarafından reddedildi.) Şu an Menios ünlü Korydallos Cezaevi’nde tutulmakta, eski dostları ise bir bir kendisinin ne kadar kötü biri olduğunu anlatmaktalar. Hikâyenin özeti bu. 

 

Mayıs ayı başından beri Türkiye’de mafya, medya ve devlet ilişkilerine dair öyle şeyler ortaya döküldü ki, Menajer Menios’un hikâyesi Türkiyeli okur için çıtır çerez sayılır. Ancak Yunanistan’da başka şeyler de oluyor. 

 

19 Mayıs sabahı Embros Tiyatrosu önünde bekleyen polis. Duvarda görülen yazı, βασανίζομαι , Atina’nın pek çok yerinde görebileceğiniz bir duvar yazısı. “Istırap çekiyorum” gibi bir anlama geliyor. Fotoğrafçı: Vasilis Rempapis.

 

2019 yılında iktidara gelen sağcı Yeni Demokrasi hükümetinin en belirgin icraatlerinden biri, işgal mekânlarının boşaltılmasıydı. Kriz döneminde terk edilmiş ve atıl kalmış birçok bina, şehir sakinleri tarafından farklı amaçlarla kullanılmak üzere işgal edilmişti. Syriza’nın ardından “normale dönüyoruz” argümanıyla iktidara gelen Yeni Demokrasi Partisi hükümeti için işgallerin ortadan kaldırılması ve kent içindeki mekânların sermayenin kullanımına açılması büyük önem taşıyordu. 2019 yılının yaz aylarından itibaren birçok işgal, sabahın erken saatlerinde gerçekleşen polis müdahaleleriyle basıldı, içerideki kişiler binadan çıkarıldıktan sonra binanın pencere ve kapılarına duvar örülerek mekânlar mühürlendi. Bu sürecin sonucunda şu anda Atina’nın merkezinde yalnızca birkaç işgal mekânı kalmış durumda. Bu mekânlardan bir tanesi, 1920’lerde Türkiye’den Yunanistan’a göçen mülteciler için inşa edilmiş, şu an yerli halkla siyasi mültecilerin bir arada yaşadığı Prosfygika. Bir diğeri ise yine 1930’larda bir matbaa olarak inşa edilmiş Özgür Özyönetimli Tiyatro Embros. [1] 

 

19 Mayıs Çarşamba günü sabahın erken saatlerinde Tiyatro Embros belediye ve polis tarafından boşaltıldı, içerideki enstrümanlar sokağa atıldı, kapı ve pencereler beton tuğlalarla örüldü. Bina yakın zamanda yasal statüsü değiştirilerek belediyeye aktarılmıştı. Bu arada Atina Belediye Başkanı Bakoyannis’in Başbakan Mitsotakis’in yeğeni olduğunu da belirtelim. Embros Tiyatrosu’nun bulunduğu Psiri semti ise Atina’nın en hızlı mutenalaşan semtlerinden biri. Eskiden küçük sanayi atölyelerinin ve ticari işletmelerin bulunduğu, İstanbul’un Tahtakale’siyle kıyaslanabilecek Psiri, giderek artan bir ivmeyle turizm sektörünün hizmetine sunuluyor. Etkinliklerin ücretsiz, katılımın serbest olduğu karakızıl Embros Tiyatrosu’ysa bu küresel turizm konseptine pek uymuyor elbette. 

 

Embros Tiyatrosu’nun kapılarına duvar örülüşü.

 

Baskın sabahın erken saatlerinde gerçekleştiği için hızlı tepki verilemedi. Kalabalık toplanana kadar operasyon bitmiş ve binanın bütün girişlerine tuğla örülmüştü. İlerleyen günlerde Tiyatro’nun önündeki küçük meydanda forumlar ve konserler yapıldı. Fakat moraller bozuktu, beton örülmüş kapıların yanında durmak can sıkıcıydı. Bir sonraki Cumartesi akşamı için büyük bir eğlence çağrısı yapıldı. Kulaktan kulağa söylenenlere göre olabildiğince kalabalık ve gürültülü olmak hedefleniyordu çünkü yıkılan beton tuğlaların çıkardığı gürültü, eğlencenin gürültüsüyle kamufle edilecekti. 22 Mayıs Cumartesi günü güneşin batmaya döndüğü saatlerden itibaren Tiyatro’nun civarında büyük bir kalabalık toplanmaya başladı. Erken saatlerde gerçekleşen performansların ardından, tiyatronun etrafındaki çeşitli noktalarda müzisyenler çalmaya başladılar. Büyük, yüksek volümlü bir brass band duvar örülmüş ana kapının tam da önünde konsere başladı. Tıklım tıklım sokakta yüzlerce insan uzun saatler boyunca dans etti. Dans eden insanların arasına düşen ışıkla beraber zaman zaman yerden yükselen toz bulutları göze çarpıyordu. Bu satırların yazarı kendi eğlencesinden başını kaldırıp ana kapının yanına ulaşabildiğinde beton tuğlalar çoktan sökülmüştü. Şimdi yerdeki tozlar süpürülüyor, hafriyat kaldırılıyordu. Halihazırda sarhoştuk, alkol ve minik bir zafer sarhoşluğu. Birçok insan normalden daha fazla gülümsüyordu, kalabalık arasında yürürken sıklıkla “çok mutluyum biliyor musun” gibi ifadeler duyuyordunuz. Sonuçta, hiçbir şey başarının yerini tutmaz. 

 

22 mayıs etkinliklerinden görseller.

 

24 Mayıs Pazartesi sabahı belediye iş makinalarıyla geri geldi. Bu sefer kapıları demir doğramayla kapatması için bir taşeron getirilmişti. Olay yerine hızlıca intikal eden avukatlar taşeronun yaptığının yasadışı olduğunu tespit ederek polise bildirdiler. Rivayete göre bunun üzerine polis taşerona “işi bırakmanız gerekiyor” dediğinde taşeron “bana göre hava hoş, beni buraya siz getirdiniz,” demiş. 

 

O günden beri Embros’un kapıları açık. 23 Mayıs’taki büyük partiyle başlaması ve bir hafta sürmesi planlanan dayanışma etkinlikleri Tiyatro’nun etrafını büyük bir buluşma ve eğlence alanına çevirdi. Geçtiğimiz haftasonu gerçekleşen kalabalık konserler ve forumların ardından, dayanışma etkinliklerinin bir hafta daha süreceği açıklandı. Etkinlikler online olarak da izlenebiliyor, olup biteni sosyal medyada #εμπρος hashtag’inden  takip edebilirsiniz. 

 

Mafyalar ekranlarda dönedursun bir meydanda buluşup hep beraber dans eden bir halktan daha güçlü değiller. Bu aralar hatırlamamız gereken şey tam da bu belki. Kutlu Haziran ayına sevgiyle.

 

[1]  Ελεύθερο Αυτοδιαχειριζόμενο Θέατρο Εμπρός. Bu arada εμρπός, “ileri” demek.

 

Kapak görseli: Sanem Su Avcı

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YPilot Babis ve Silah Arkadaşları
Pilot Babis ve Silah Arkadaşları

Yunanistan’da feministler “kadın cinayeti”(γυναικοκτονία) teriminin ana akım dile yerleşmesi ve kullanılması için uğraşıyor.

MEYDAN

YYunanistan’da #MeToo: Bir hükümet kaç sübyancıya istifa eder?
Yunanistan’da #MeToo: Bir hükümet kaç sübyancıya istifa eder?

2020'nin sonunda Yunanistan'da başlayan #Metoo hareketinde neler oluyor?

MEYDAN

YMeryem Ana’nın Resmini Yırtanlar
Meryem Ana’nın Resmini Yırtanlar

Yeni muhafazakarlıkta Türkiye model ülke mi? Yunanistan bizi mi takip ediyor?

Bir de bunlar var

Kızılay Eşcinsel İlişkiye Girenlerden Kan Almıyor
Resim Titredi
Betül Celep İşini Geri İstiyor

Pin It on Pinterest