Doğrudan videonun kendisiyle bodoslama gireceğim buraya:
Çav Bella – Mücahit Versiyon | izlesene.com
Henüz camide böyle tribün yapıp da tepinemiyceemiz için camiye giden yolda tepinelim diyen müslüman kardeşlerime selam olsun. Perdeler kapansın, ilk ses verilsin, başparmaklar havaya: Allahuekber WUHUUUU! (İkbal Gürpınar’ın bu incisini de uyarlayacak yaratıcı mücahit arkadaşlar yok mu diyordum ki şuna rastgeldim. ARO! Zaten eminim hepiniz biliyodunuz da bi ben bilmiyodum. Neyse geç olsun güç olmasın.)
Bu arada sadece şarkı sözleri değil, koreografi de gözümüzden kaçmadı. Lider söylemeye başlarken: diğerlerinin başları öne eğik sürpriz yapmaya hazırlanıyorlar, sonra hep bir ağızdan CA CA CAA diye kopuyor ortalık. Sözleri karıştıranlar var ama ilerleyen saniyelerde yakalıyorlar onlar da huşuyla. Bir ara liderimizin telefonu titreşiyor, çaktırmadan ona bakayım diyor ama video affetmez, yakalıyor. Neyse neyse hadi geçtik onu. Elinize sağlık gençler!
Artık herkes Bella Ciao şarkısını biliyor, ne remix’ler, ne cover’lar gördü. Bella Ciao İtalyan anti-faşist hareketinde kullanılan propaganda şarkısı olarak popüler olmuş, sözlerinin yazarı bilinmiyormuş. Ta ki, 2006’da Fausto Giovannardi bu şarkının esasen 1919’da Mishka Ziganoff tarafından çalınmış “Klezmer – Yiddish swing music” albümünde bulunan “Koilen” isimli şarkı olduğunu ortaya koyana kadar. Klezmer-Yiddish müzik dediği de Doğu Avrupa Aşkenazi Yahudilerinin yaptığı bir müzik oluyor.
Buyrun hem 1919 hem de 1940’lar versiyonlarını burada bulabilirsiniz:
Çav Bella’nın mücahit versiyonu diye geçen müziğe bir isim bulmamız gerekebilir yakında. Bu gençlik Ali Bulaç’a kalmaz vesselam! Şarkılı türkülü modern danslı gider camisine. Popüler mücahit böyle olur. Nihat Doğan bulur buna bir isim diyorum ama henüz değil, o da şaşkın, kendisinden sadece şu yorumu alabildik:
Camide Ca Ca Ca’yı izlerken aklıma önce okulcana müzeye, tatile, anıtkabire falan yaptığımız ziyaretler ve otobüs yolcuğu sırasında söylediğimiz şarkılar geldi. Ama onlar yüz kızartıcı, geçtim. Sonra aklıma insanı kıpır kıpır eden gospeller geldi. Aşağıdaki video 1988 Brooklyn’de St. Phillips’te çekilmiş. Keşke kayıt daha güzel olsaydı. Gittikçe hızlanıyor ve topluca kopuyorlar kilisede. Kim bilir belki yukardaki arkadaşları da bir gün camide yepyeni şarkılarla izleriz biz de, temennileriyle sağlıcakla kalın dostlar!
* Moda dünyasında siyahın yeri ayrıdır bilirsiniz. Diğer renklere hep baskındır. İşte buradan hareketle sosyal olaylar, yeni trendlerle ilgili böyle bir analoji kurularak icat edilmiş bir deyim: x is the new black. Mücahit is the new black yani mücahitin yeni siyah olduğu Amerikancadaki bu mükemmel deyimle cuk diye yerine oturuyor bence. Çünkü bu durum “moda” siyah olmadı mı? Biraz ucuz, biraz yabancı dil ve kültürden araklama. Yani çok kafa yorulmamış ama yeni ‘moda’. Gittikçe ilerleyecek ve yayılacak gibi de duruyor. Bakalım nasıl değişecek ve gelişecek…