"Yakası, bağrı açık, dar pantolon ve şortlarıyla bir cinsellik anıtı gibi dolaşan üçgen vücutlu erkekleri görünce ağlayasım geliyor."

ECİNNİLİK

Üçgen Müslüman

Üçgen Müslüman

 

İnternetHaber köşeyazarı Bülent Akyürek 19 Temmuz tarihli köşe yazısına çok önemli bir haberi varmışçasına, sınıfa geç kalmışçasına telaşla başlıyor: “Merhaba! Hoş bulduk. Nasip olursa burada yazacağım bundan böyle… O zaman hemen başlıyorum yazıya.” Akyürek, buyrun, sizi dinliyoruz. Devam ediyor: “Şişman olmak, yapılı olmak elimizde değildir ama özellikle çalışarak üçgen vücut yapan kardeşlerimi görünce üzülüyorum. Biz jigolo değiliz. Bedenimizle ilgi çekmek “erkek tesettürü”ne uygun değildir, yani o zaman güvenilir, babacan görünmüyoruz.” Sorun ciddiye benziyor. Telaşlandığı kadar var. Köşe yazısının devamı ise şöyle:

 

“Kadınların başörtüsü ve tesettürünü tartışmaktan erkeklerin halini unuttuk.

 

Başımızın üstünde bize ölümü hatırlatan, baş tacı ettiğimiz kefenimiz, yani sarığımız yok artık. Oysa sarık, onu taşıyan için kabirdir. Sadece uyurken çıkartılır çünkü uyku zaten küçük ölümdür.

 

Yakası, bağrı açık, dar pantolon ve şortlarıyla bir cinsellik anıtı gibi dolaşan üçgen vücutlu erkekleri görünce ağlayasım geliyor.

 

Erkekler geometri dersinden sınıfta kaldı.

 

Üçgenin iç açıları eşittir ama modern erkeğin içindeki üç açı ne oldu biliyor musunuz? 
Din, kadın, para!

 

Hepsini toplayınca ortaya münafık çıkıyor farkında mısınız?

 

Bir de dışarıdan bakalım ona: Bıyık, sakal, kas…

 

Gene olmuyor!

 

Bu kelle gitmeden sarığım gitmez diyen birçok âlim bugünkü anlamda başörtüsü şehidi olmuşlardı. Şimdi üçgen vücutlu erkeklerin yerine benzeri direnişleri kadınlarımız veriyor. Bu dinin namusunu kadınlarımız koruyor.

 

Sakalsız, bıyıksız, cüretkâr erkeklerin arasında sanki bir penis müzesinde geziyor gibiyiz sokaklarda.

 

Oysa, eskiden bir Müslüman giyim tarzıyla 2 kilometreden tanınırdı. Şimdi küresel giyim ve yaşam tarzları arasında bir erkeğin Müslüman olup olmadığını anlayana kadar ömür bitiyor.

 

Her şey görünüşte değildir, haklısınız fakat zahiri de kaybettik, batını nasıl anlayalım?

 

İslâm ülkeleri bir bir işgal edilirken biz üçgen vücutlu erkekler papatya çayı içerek yumuşuyoruz, neyse ki kadınlarımız erkek gibi, yoksa halimiz perişan!”

 

…Evet. Özellikle Akyürek’in bir geometri metaforuna dalıp kazma kürekle zor bela çıktığı bölümü dört kere okumam gerekti, ama galiba sonunda anladım. “Biraz da buraya vuralım,” çalışması yapmış. “Biraz da erkek bedeninde hükümranlık deneyelim,” demiş. Penis Müzesi’ne samimi bir hayır çekmiş. Hayallerindeki erkeği dürüstlükle anlatmış. Ben gene de üçgen biçimine sahip olmanın güvenilir ve babacan olmaya engel olduğunu düşünmüyorum. Örnek yok diyemeyiz:

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

SANAT

YBu Resim Gitmeli Mi?
Bu Resim Gitmeli Mi?

Sanatçı Hannah Black'in siyah bir çocuk cesedini tasvir eden sanat eserinin var oluşunu ve sergilenmesini eleştirdiği açık mektubundan hareketle: "onurlandırmak" ve "lafı ağzına tıkmak" arasındaki ince çizgi nerede durur?

KÜLTÜR

YMary Beard: Gücün İçinde, Üzerinde, Peşinde Kadınlar
Mary Beard: Gücün İçinde, Üzerinde, Peşinde Kadınlar

Cambridge Üniversitesi Klasikler Profesörü Mary Beard'ın konuşması: Kadınlar Antik Yunan'dan bugüne güçle nasıl ilişkilendi?

SANAT

YÖlüm Kadar Ciddi, Küfürlü bir Şaka: Renate Bertlmann
Ölüm Kadar Ciddi, Küfürlü bir Şaka: Renate Bertlmann

Renate Bertlmann, 1970’lerde bir çok çağdaşı gibi 1968’in devrimci atmosferi ve ikinci dalga feminizmin gücüyle kadın bedenini bir kutlama ve devrim aracı olarak yeniden kurgulayan eserler üretmiş.

SANAT

YGüncel Kızlar (1977)
Güncel Kızlar (1977)

Vintage sarısı, yalnızca çözülmüş meselelere, başarıyla alınmış haklara mı değer?

Bir de bunlar var

Tayyip Erdoğan’ın Cevap Verme Algoritması
Hazırsak Başlayalım
Hadi Ben Kaçtım Çantaları II: Sözlerden Kaçış

Pin It on Pinterest