Burada işçilerin ayakları hep hastalıklı. Hemen hepsinin ayakları yara bere içinde, ayak tırnaklarına da kan toplanmış. Gazetemize konuşan işçiler kendilerine havasız ve sağlıksız iş ayakkabıları verildiğini söylüyorlar. Üstelik sabah 08.30’dan akşam 18.00’e kadar sürekli ayakta, hareket halinde ve sürekli yürüyorlar. Futbolcular için ekranda gösterilen kilometre koşu göstergesi bir kez de onlar için tutulsa mesai bitiminde kaç kilometreyi gösterirdi acaba? İşe alırken onlara 17.30’da paydos edileceği söylenmiş ama bir süre sonra saat 18.00 resmi paydos saati olmuş! Söylenenlere göre burada çalışma koşulları o kadar ağır ki, uzun süre çalışacak işçi bulunamıyor. İşçiler temizlik için suya karıştırılan çamaşır suyu ve benzer kimyasalların dayanılır gibi olmadığını dile getiriyorlar. Bu nedenle olabildiğince az çamaşır suyu kullanıp kiri pası çıkarmak için daha çok yorulmayı göze alıyorlar. Yaklaşan kış koşulları ve soğuklar onlar için daha zorlu koşulların da gelmesi demek… Galatasaray futbol takımının maçlarda ev sahipliği yaptığı Türk Telekom Arena’da 50 bini aşkın seyirci koltuğu var. İşte bu koltuklar, işçilerin ellerindeki ıslatılmış bezlerle tek tek temizleniyor. Peki, 50 bin koltuğu kaç işçi temizler dersiniz? Sadece 20 işçi! Evet yanlış duymadınız 20 işçi… İşçilere koltuk temizliğinin dışında stat içi ve stat dışındaki tüm temizlik işleri de yaptırılıyor üstelik. İşçiler bu durum için “Canımızı çıkarıyorlar” ifadesini kullanırlarken, bu iş yükünü kaldırmak için en az 200 kişiye ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Yani 200 işçinin yapması gereken iş sadece 20 işçiye yaptırılıyor.
‘ARTIK BBG EVİNDESİNİZ’
TT Arena’da çalışan 20 temizlik işçisinin çoğu kadın. “Çalışmak zorundayız çünkü çocuklarımızı dershaneye göndermek için buna mecburuz” diyorlar. Lakin, işçi kocanın aldığı ücret ailede ancak karın doyurmaya yetiyor. Statta çalışan temizlik işçileri Euro Clean adlı bir temizlik şirketine bağlı çalışıyorlar. Asgari ücret alıyorlar ama mesaiye kaldıklarında ek ödenti alamıyorlar. Onlar için hafta sonu maç yoksa eğer cumartesi ve pazar hafta tatili oluyor. Ancak maç olduğunda tatil günlerini hafta içi kullanmak zorundalar. Maçlar 21.45 ya da 22.00’de başladığında eve gitmeleri gece 01.00’i buluyor ama bunun karşılığı olarak tek kuruş mesai ücreti bile verilmiyor. Firma yetkilileri işçilere sık sık “İdare edin yeni firmayız” diyerek sorunları geçiştiriyor. İşçiler için dörder kişilik ekip sistemini uygulayan patronlar her ekibin başına bir ‘şef’ atamış. Yoğun ve dayanılmaz iş yükü karşısında işçilerde sürekli bir gerginlik hali oluşuyor. Patronlar ve şefler işçileri baskı altında tutmak için kameraları gösterip sık sık şu sözleri tekrarlıyorlar; “Kendinizi hep BBG evinde, biri sizi gözetliyor gibi düşünün!”
Kaynak: Evrensel – Ercüment Akdeniz