Yıllardır süregelen düzene bir darbe niteliğindeki söylemlerimizle, “Dönmeyiz, Buradayız” diyerek 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nde sokaklara çıkıyoruz.

MEYDAN

Trans Onur Haftası (Pride) Komitesi: “Dönmeyiz, Buradayız, Bir Aradayız”

 

12-18 Haziran arasında düzenlenen Trans Onur Haftası (Pride) çerçevesinde Trans Onur Haftası (Pride) Komitesi ile yapılan röportaj Lara Özlen’e ait.

 

 

Transpride ilk ne zaman düzenlenmeye başladı? Farkı/amacı neydi?

 

İlk kez 2010 yılında düzenlenen Trans Onur Haftası derneklerin ve kurumların kolektif çağrısı üzerine örgütlendi.

 

Trans+ öznelere yönelik olarak yürütülen nefret politikalarına ve devlet eliyle meşrulaştırılan nefret cinayetlerine bir dur demek adına sokaklara çıkıldı, insan hakkı ihlallerinin her çeşidiyle mücadeleye odaklanıldı.

 

“Suskun değil sokakta. Saklı değil örgütlü. Nefrete karşı yürüyoruz.” çağrısı ile öznelerin kendilerine alan açtığı, güçlendirici yönüyle akıllarda yer edinen sloganı benimsemek bizler için pek de zor olmadı.

 

4. Trans Onur Yürüyüşü’nden. Kaynak: KaosGL

 

Transpride’ın yapılmadığı 6 yılda neler oldu?

 

Bu 6 yıllık süre zarfında mücadeleyi hiç bırakmadık. Yasaklara inat sokaklardaydık. Bazılarımız bu coğrafyada “ısrarcıydı,” bazılarımız da gittikleri farklı ülkelerden söz üretmeye devam etti. Nereden konuştuğumuz fark etmeksizin aynı noktalara parmak bastık. Daraltılan alanlarımızı genişletmeye yönelik mücadelemiz ise hep sürdü. Taleplerimizi dile getirmekten, örgütlü siyasetimizi sürdürmekten bir an olsun vazgeçmedik.

 

Kuirlerin ve transların özellikle son 6 yılda karşılaştıkları problemler neler? Bunlarla nasıl baş edilebilir?

 

Özellikle 8 Mart’larda trans kadınların beyanlarının sorgulandığına, kendilerinden performatif bir dişilik beklendiğine şahit oluyoruz. Feminizm öznesi olmaktan uzak bir yerde konumlandırılıyoruz. TERF’lerin nefret dolu söylemlerine maruz kalıyor, güvenli alan olgusunu yıkmalarına birinci elden tanıklık ediyoruz.

 

İkili cinsiyet rollerinin karşısında olmamızın getirdiği binbir türlü ayrımcılıkla mücadele ediyoruz: sokaklarda, sağlık kurumlarında, işverenlerin gölgesinde, heteronormatif düzenin sirayet ettiği her yerde… Anayasal haklarımızın gasp edildiği, kendimizi güvende hissetmekten uzak olduğumuz günlerden geçerken “devlet bizler için ne yaptı?” sorusunu sormadan edemiyoruz.

 

Nefret suçları yasa tasarısının[1] ne ölçüde kapsayıcı olduğunu soruyoruz sizlere. Etnik ve ulusal kimliklerin sözünün dahi edilmediği yasada “cinsiyet” başlığında işlenen suçların yorumu yargıçlara bırakılıyor. Bu da anlaşıldığı üzere LGBTİ+ ve trans+ cinayetlerine yönelik bir yaptırımın uygulanması için yeterli değil. Kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesini talep ediyoruz.

 

Yasanın bizleri tanımasını istiyor, trans+ öznelere yönelik cinayetlerin politik olduğunu bağırıyoruz tüm gücümüzle.

 

Bunun yanı sıra nefrete maruz alan çeşitli grupların seslerinin duyulması kadar yürütülecek kampanyaların hem İstanbul gibi şehirlere hem de yerele ulaşması bir o kadar önemli.

 

Şimdiki geri dönüşünüzden neler beklemeliyiz? Nasıl bir katılım bekliyorsunuz?

 

6 yılın ardından bir derneğe bağlı kalmadan örgütlediğimiz 9. İstanbul Trans Onur Haftası, ayrımcılığa maruz kalan ve dayanışma çağrımıza kulak veren herkesin sesi olmaya geliyor!

 

Trans+ öznelerin mücadelesini görünür kılmanın ve kendini yalnız hisseden her lubunyayla bir arada olmanın peşindeyiz.

 

Yıllardır süregelen düzene bir darbe niteliğindeki söylemlerimizle, “Dönmeyiz, Buradayız” diyerek 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nde sokaklara çıkıyoruz. Maruz kaldığımız tüm olumsuzluklara, devletin özellikle Kürt trans+’lar üzerinden uyguladığı ayrıştırıcı politikalarına yeter diyoruz!

 

Ötekileştirilmiş hisseden, dayanışmaya ihtiyaç duyan tüm lubunyalar ile yanyana yürüyeceğimizi umuyoruz.

 

8. Trans Onur Yürüyüşü’nden. Kaynak: Facebook/İstanbul Pride

 

Etkinlikler ve yürüyüşle ilgili öngörüleriniz neler? Etkinlikler nasıl düzenlenecek yasak gelirse?

 

Yıllardır kazanmaya çalıştığımız görünürlüğü yasaklar ile elimizden almaya çalıştıklarının farkındayız.

 

9. İstanbul Trans Onur Haftası kapsamında düzenlenecek etkinliklerin yerlerini güvenlik önlemleri sebebiyle katılımcılara mail üzerinden ileteceğiz.

 

Olası bir yasağa karşı etkinliklerimizi güvenli alanlara ya da çevrimiçi olacak şekilde başka platformlara taşımayı planlıyoruz. Yürüyüşün ise polis şiddetine maruz kalacağımız ama birbirimizi kollamayı bırakmayacağımız bir düzlemde gerçekleşeceğini söyleyebilirim.

 

Ülke gündemi kuirleri/ transları nasıl etkiliyor? Translara alan açmanın nasıl bir önemi var bu dönemde?

 

Seçim süreci ile birlikte LGBTİ+’ları silmeye yönelik politikaların uygulanmasında hiç zaman kaybedilmedi. Bununla birlikte herkesin dilinde “gidecekler” söylemi…

 

Nefret söylemleri gittiğimiz her yerde peşimizdeydi zaten. Çoğu zaman dış görünüşümüzle yargılandık, bu coğrafyaya ait olmadığımız bağırıldı yüzümüze.

 

Kurumların LGBTİ+ hareketinin destekçisi olarak algılanacaklar diye ödlerinin koptuğu, markaların gökkuşağı renklerini kullanmamak adına kartelalarını değiştirdiği bir dönemde sürdürdüğümüz var oluş mücadelemiz bizler için her şeyden değerli.

 

Devlet eliyle daraltılan alanlarda, sokaklarda bedenimize, kimliğimize yönelik saldırılara inat yanyanayız.

 

Bir aradayız!

 

 

Etkinlik Programı:

12 Haziran

19:30 Neden Transpride Neden Transfeminizm?

13 Haziran
17:00 HIV Atölyesi ve Film Gösterimi
21:30 Afişleme ve Sticker Atölyesi

14 Haziran
17:00 Sosyalist Örgütlerde LGBTİ+ Fobi ile Mücadele
19:00 LGBTİ+ ve Kürt Mücadelesinin Kesişimselliği

15 Haziran
17:00 Mülteci LGBTİ+’ların Mücadelesi
19: 30 Barınma Forumu

16 Haziran
18:00 Uyum Süreci Deneyim Aktarımı
19:30 Kimlik Atölyesi

17 Haziran
12:00 Döviz Hazırlama
20:00 Parti

18 Haziran
YÜRÜYORUZ!

 

[1] Anayasa’nın 10. Maddesi ve TCK 122. Maddesi LGBTİ+’ları kapsayacak şekilde uygulanmıyor.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YGazze için 8 Mart’ta Küresel Grev Çağrısı: Gazzesiz Bir Feminist Mücadele Yok!
Gazze için 8 Mart’ta Küresel Grev Çağrısı: Gazzesiz Bir Feminist Mücadele Yok!

'8 Mart'ta bize katılın ve ataerkil ve sömürgeci sistemlerin tahtlarını sarsacak küresel bir grev için bizimle birlikte örgütlenin!'

MEYDAN

YYazarak Kuirleştirmek Atölyesi
Yazarak Kuirleştirmek Atölyesi

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen CultureCIVIC Kültür Sanat Destek Programı’nın desteğiyle hayata geçen Yazarak Kuirleştirmek adlı atölye ve konuşma programı Mayıs-Eylül ayları arasında çevrimiçi olarak devam edecek. 31 Mayıs’ta başlayan program kültür ve sanat nesnelerini, otoriter kurum ve bireylerce onlara dayatılan ayrımcı anlatılardan özgürleştirmeyi hedefliyor.

MEYDAN

YBir Garip 8 Mart
Bir Garip 8 Mart

Dün okunan basın açıklamasında da dendiği gibi evet yastayız, evet öfkeliyiz ama bu enkazı birlikte kaldıracağımıza inanan milyonlarca insanız da.

ECİNNİLİK

Y2023’te Dönüp Dönüp Okuyacağımız 2022 Yazıları
2023’te Dönüp Dönüp Okuyacağımız 2022 Yazıları

Gelenin gideni aratmadığı, daha özgür, daha adil ve dilimizde tüyün bitmediği bir yıl olsun. Kalemimize, klavyemize kuvvet!

Bir de bunlar var

60 Yıllık Kesişimsel Feminizm ve Küresel Kadın Grevi: Selma James ile Söyleşi
Yunanistan’da #MeToo: Bir hükümet kaç sübyancıya istifa eder?
Aile Tarihi

Pin It on Pinterest