Avustralya Açık Tenis Turnuvası başlıyor.

KÜLTÜR

Tenisin en sıcak iki haftası ve bizim kızlar

Avustralya Açık, sadece yılın ilk grand slam’i olduğu için değiL, türdeşi turnuvaların (Fransa Açık, Wimbledon ve ABD Açık) en keyiflisi, en renklisi ve en hasretle bekleneni olduğu için de biricik.

 

En keyiflisi çünkü her sene tenisseverlere unutulmaz maçlar, çılgın bir rekabet ve akıl almaz bir atmosfer izletiyor. En renklisi çünkü Avustralyalı seyirciler turnuvanın seyir zevkini Everest’in tepesine çıkarıyor. En hasretle bekleneni çünkü tenis sezonuna verilen iki aylık aradan sonraki ilk büyük organizasyon ve o arayı tenisi özleyerek geçiren kalabalıklara adeta hayat öpücüğü gibi geliyor.

 

Yılın bu ilk büyük tenis şenliği hemen sokağın köşesinde. Türkiye saatiyle pazartesi sabaha karşı 03.00 sularında ilk maçlar oynanmaya başlayacak. 5Harfliler tenisten de eksik kalmasın deyip, sizler için faydalı olacağını umduğum bir rehber hazırladım. Mevzumuz turnuvanın kadınlar kanadı. Zira, herkesin Novak Djokovic-Roger Federer finali izleyeceğinden neredeyse emin olduğu erkekler cephesi pek de heyecan vadetmiyor. Umarım turnuva bittiğinde bu lafımı yemek zorunda kalırım ve bu ikili dışında bir isim şampiyon olur ancak, erkekler tenisi uzunca bir süredir sürpriz bir şampiyon çıkarmıyor.

 

32 kısım tekmili birden

 

14-27 Ocak tarihlerinde Avustralya’nın Melbourne kentinde oynanacak turnuvanın tek kadınlar ana tablosunda 128 tenisçi mücadele edecek. Bu isimlerden son bir yılda en yüksek puan toplamayı başaran 32’si seri başı olarak katılıyor. Bu sayede yüksek profilli tenisçiler ilk iki turda birbirleriyle karşılaşmıyorlar.

 

Erkeklerin aksine kadınlar tenisi son iki yılda tam sekiz değişik grand slam şampiyonu çıkardı. Her turnuva öncesi erkeklerde üç favoriden bahsedilirken, kadınlarda bu sayı yedi ile sekiz arasında değişiyor. 1 numara ile 40 numara arasındaki herkesin birbirini yenebildiği, daha düşük sıralardaki isimlerin sürpriz sonuçlara imza attığı bu ortamda kimse mutlak favori değil. Ancak elbette grand slam turnuvalarında da ne yapacağı merakla beklenen, gözlerin üzerinde olacağı isimler var. Her farklı zeminlerde ve şehirlerde oynanan grand slam’lerde beklentilerin yüksek olduğu isimler de farklılık gösteriyor. Bu yıl adı tenis yorumcuları ve basını tarafından sıklıkla zikredilen ya da turnuvada yıldızının parlayacağı düşünülen isimler var. Peki kim onlar?

 

Simona Halep

 

Dünya 1 numarası Rumen raket pozisyonu gereği herkesin ne yapacağını merak ettiği isimlerin başında geliyor. Geçen yıl burada final oynayan Halep Caroline Wozniacki’ye kaybetmişti. O harika final maçından daha da nefis bir yarı final maçı izletmişti üstelik bizlere. Grand slam şampiyonluğu bulunmadığı için eleştirilen tenisçi muradına nihayet Fransa Açık’ta erdi ve ilk majör şampiyonluğuna kavuştu. Sezonu 1 numarada bitirse de özellikle yılın ikinci yarısı pek de umduğu gibi gitmedi. Wimbledon ve ABD Açık’ta erken elendi, yıl sonu finallerinden sakatlığı nedeniyle çekildi. Uzun süredir beraber çalıştığı koçuyla yollarını ayırması da tüy dikti. Bu sezona koçsuz başlayan Halep katıldığı ilk turnuva olan Sydney’de ilk maçında yenilerek pek de umut vermedi. Kırılgan yapısı, maç içinde değişen mental durumlarını düşününce koçsuz ne kadar ilerleyebileceği meçhul. Buna rağmen, kaybedecekse bile her şeyini ortaya koyacağından kimsenin şüphesi yok. Dört büyük seri başı içinde en şanssız kurayı çektiği için (Serena, Venus, Pliskova ve Muguruza gibi önemli isimler onun çeyreğinde ve ilk turda bir kez daha ABD Açık ilk turunda kaybettiği Kaia Kanepi ile eşleşti) kupayı kaldıramayabilir ancak, yıl boyu hatırlayacağımız en azından bir maç izleteceğinden herkes emin gibi.

 

Angelique Kerber

 

Korkunç geçen 2017 sezonundan sonra toparlanan ve 2018’i dünya 2 numarasında bitiren Kerber, geçen yıl burada Halep ile tarihe geçen bir maç oynadı. Çoktan klasikler arasında yerini alan o maçın özetini aşağıda izleyebilirsiniz.

 

 

Geçen yıl Wimbledon’da şampiyon olarak yükselen formunu taçlandıran Kerber, yılın ilk haftası oynanan gösteri turnuvası Hopman Cup’ta ülkesi Almanya’yı finale taşırken oldukça formda gözüktü. Hemen ardından katıldığı Sydney’de ise çeyrek finalde daha sonra şampiyon olacak olan Petra Kvitova’ya elendi. Buna rağmen Alman raket turnuvanın en büyük favorilerinden biri. Tıpkı Halep gibi tenisi yüreğiyle oynayan Kerber Avustralya Açık’ta 2016 yılında şampiyon olmuş ve kariyerinin ilk grand slam’ini kazanmıştı. Cebindeki o tecrübe ve rakiplerini yıldıran savunmasıyla kupanın bu yılki en büyük adayı o.

 

Caroline Wozniacki

 

Yıllardır arzuladığı grand slam zaferine -çok şükür- geçen yıl Melbourne’de kavuşan Wozniacki, turnuvaya son şampiyon unvanıyla geliyor. Halep’i yenerek kazandığı o final şüphesiz ki kariyerinin en mutlu anıydı.

 

2018’in geri kalanında iki kupa daha kazanıp sezonu üçüncü sırada bitiren Wozniacki, pek formda gözükmese de kupanın son sahibi olduğu için beklenti de büyük. İkinci haftayı görebilirse şampiyonluk için güçlü bir aday olur. Ancak şu an en azından kâğıt üstünde Melbourne’de bir kere daha kupa kaldıracakmış gibi durmuyor.

 

Karolina Pliskova

 

Son iki yıldır Avustralya’da çeyrek final oynayan Çek raket, birçokları için turnuvanın en büyük favorisi. Özellikle bu yılın hemen başında Brisbane’de şampiyon olunca, kendisiyle ilgili beklentiler de arttı. Geçen yıl iki kadın koçla çalışmaya başlayan Pliskova, bunun faydasını görmeye başladı. Kortta daha özgüvenli duruyor, kritik anları daha iyi oynuyor. 2016’da ABD Açık’ta final görmüş, bir sonraki sene de bir süreliğine 1 numara koltuğuna oturmuştu. Ancak tenis dünyası artık ondan bir grand slam zaferi bekliyor. Oldukça zorlu bir kura çekti fakat, onun çeyreğindeki isimleri yenebilecek bir tenis oynadı Brisbane’de. Belki de ilk kez o rakiplerinden değil, rakipleri ondan çekiniyor.

 

Naomi Osaka

 

Sayısız hikâyeye ve olaya sahne olan 2018’in en çok konuşulan, en dikkat çeken isimlerinin başında geliyor Japon tenisçi. Önce Indian Wells’de kariyerinin en büyük kupasını kazanarak manşetlere çıktı. Ardından, olaylı ABD Açık finalinde Serena Williams’ı yenerek şampiyon oldu. Haftalarca ondan ve o maçtan bahsedildi. Mütevazılığı ve esprileriyle basın toplantılarının ve gazetecilerin gözdesi haline gelen Osaka milyonlarca insanın kalbini de çaldı. Grand slam şampiyonu olarak geldiği Melbourne’de geçen yıl 4. tur oynamıştı. Bu yıl daha ileri gitmesi bekleniyor. Bunun için şartlar da pek uygun. Zira, kâğıt üstünde en kolay görünen kurayı o çekti. Bundan iyisi okayi yamaşita kombamba! Kombamba! Kombamba! Kombamba! (Özür dilerim.)

 

Petra Kvitova

 

Evinde uğradığı bıçaklı saldırı sonrası elinden yaralanan ve bir süre tenisten uzak kalan Kvitova’nın yeniden kortlara dönmesi bile mucizeyken, o hayranlık uyandıran bir performans göstererek çıktığı altı finalden de kupayla ayrılmayı başardı. O kupaların sonuncusunu cumartesi günü Sydney’de hem de önemli rakipleri yenerek kazandı. Buna rağmen, Çek raket grand slam’lerde geçtiğimiz yıl istediği sonuçları alamadı ve erken elenerek hayal kırıklığı yaşadı/yaşattı. İki kez Wimbledon şampiyonu, 2018 grand slam karnesi kötü olsa da Sydney’de kaldırdığı kupayla radara girdi. Bir kere daha yükselttiği beklentilerin altında mı kalacak yoksa bu kez şeytanın bacağını kıracak mı merakla bekliyoruz. Hem turdaki tenisçilerin en sevdiği isim hem de her kesimden hayranı var. Onu kupayı kaldırırken görmek isteyen çok sayıda insan olduğu bir gerçek.

 

Serena Williams

 

Ve tabii ki Serena! En formsuz olduğu zamanlarda bile katıldığı grand slam’lerde favoriler arasında gösterilen, nefret edenleri hariç herkesin gelmiş geçmiş en iyi kadın tenisçi, bazılarının en iyisi (kariyerinde Federer, Nadal ve Djokovic’ten daha fazla grand slam şampiyonluğu bulunuyor), kimilerinin de tarihin en iyi kadın atleti olarak nitelendirdiği Serena, tartışmalara son noktayı koymak istiyor. Açık dönemde en çok grand slam kazanan isim olan ABD’li, Margaret Court’un 24 grand slam kupası rekorunun bir sayı gerisinde. Bir slam daha kazanıp tüm zamanların en iyisi olmak istediğini de dünya âlem biliyor.

 

2017’de bu turnuvayı hamileyken kazanarak tarihe geçen süper yıldız, ardından tenise ara vermiş, kızını doğurduğu sırada ölümden dönmüştü. Geçen bahar yeniden tenise döndüğünde ilk iki turnuvasında istediği sonuçları alamasa da katıldığı ilk slam olan Fransa Açık’ta 4. tura yükseldi; Wimbledon ve ABD Açık’ta da final oynadı. Osaka’ya yenildiği, ancak hakemle yaşadığı gerginlik ve çığırından çıkan olaylar nedeniyle yeniden nefret objesi haline gelse de o maçın ardından yeniden ara verdi ve bu yılın başında bir gösteri maçı yaptı, ardından da Hopman Cup’ta oynadığı tüm tekler maçlarını kazandı. Eski günlerini aratsa da en formsuz halinde bile iki slam finali oynamış bir isimden bahsediyoruz. Avustralya’da da elbette ki sevenleri de nefret edenleri de ne yapacağını merakla bekliyor. Şampiyon olursa Court’un kırılamaz denilen rekorunu egale edecek. Ancak, oldukça zorlu bir kura çekti. Halep, Pliskova, ablası Venus ve Muguruza’nın da olduğu ÖLÜM GRUBUNDAN çıkıp çıkamayacağı muallak. Eğer onu başarır ve ilk haftayı yara almadan atlatırsa, favori olacağı da muhakkak. Bir Serena fanı olarak hem de LGBTİfobik/cinsiyetçi/muhafazakâr/faşist gibi sevimsiz birçok sıfatı olan Court’un rekorunu biri geçsin istediğim gönlüm elbette ki ondan yana. Olursa muhteşem olur. Olmazsa canı sağ olur. Yense de yenilse de kalbim Kraliçe ile! All hail the Queen!

 

Tam favori de değil, favorimsi gibi…

 

Yukarıda saydığımız isimler şampiyonluğun en güçlü adayları olarak öne çıkanlar. Bir de şampiyon olmaları beklenmese de performansları merak edilen, sürpriz sonuçlara imza atacakları, bazı favorilere çelme takacağı düşünülen isimlerle devam edelim.

 

Arya Sabalenka

 

Geçen yılın Osaka ile birlikte en heyecan veren iki isminden biri Beyaz Rusyalı Sabalenka idi. Sezonu 11. basamakta bitirmekle kalmadı, iki de kupa kazandı. Bu sezona da Şencen’de şampiyon olarak başlayan genç tenisçi, hemen ardından katıldığı Sydney’de ilk turda Kvitova’ya yenildi. Buna çok üzüldüğünü sanmıyorum zira, Avustralya Açık öncesi daha uzun dinlenme fırsatı buldu. Kvitova ile 4. Turda karşılaşma olasılığı var ki kâğıt üstünde en heyecanla beklenen eşleşmelerden biri. Ezcümle, Sabalenka burada şampiyon olur mu çok sanmıyorum ancak arkasına aldığı rüzgarla ilerlemesi muhtemel. Çeyrek ya da yarı final görürse kimse şaşırmayacak.

 

Ash Barty

 

Avustralyalı tenisçi kadınlar tenisinin en sevimli isimlerinden biri. Güler yüzü ve mütevazılığı nedeniyle tam al ciğerine sok bir kimse. Sezona iyi başladı v Sydney’de geçen yıl olduğu gibi final gördü. İlk setini kazandığı maçı Kvitova’ya karşı kaybetti ancak Avustralyalıları heyecanlandırmaya yetti. Uzun zamandır grand slam’lerde başarılı sonuçlar alamayan Avustralyalıların tenisçilerinden beklentileri her daim yüksek. Barty o listenin en üst sırasındaki isim olarak sadece rakiplerini değil, bu baskıyı da yenmek zorunda. Turnuvanın kadınlar tarafında en merak edilen şeylerden biri de onun performansı. Sydney’de Halep’i yenerek kariyerinde ilk kez dünya 1 numarası bir tenisçiyi yenmenin verdiği özgüven mi önde olduğu finali kaybetmenin verdiği his mi baskın gelecek izleyip göreceğiz.

 

Bu isim dışında bu hafta kariyerinin ilk tekler kupasını kazanan ABD’li Sofia Kenin, üç yıl aradan sonra (çocuğunun velayet davası nedeniyle bir süre ABD dışında turnuvaya oynayamadı) iki kez şampiyon olduğu Melbourne dönen Victoria Azarenka, canımın içi Venus Williams, bu sezonun ilk sansasyonel ismi genç Kanadalı Bianca Andreescu, Yunan Maria Sakkari, Tunuslu Ons Jabeur ve Aliaksandra Sasnovic bu yıl merak ve heyecanla takip edeceğim, iyi sonuçlar almalarını dilediğim tenisçiler.

 

İlk turun izlenesi eşleşmeleri

 

Kadınlar ana tablosu erkeklere göre çok daha heyecan verici demiştim yazının başında. Şimdi jüri heyetine kanıtlarımı sunmak istiyorum. Huzurlarınızda ilk turun mutlaka izlenmesi gereken maçları:

 

Halep-Kanepi
Venus-Buzarnescu
Stosur-Yastremska
Bouchard-Peng
Kasatkina-Bacsinsky
Konta-Tamljanovic
Zheng-Muguruza
Siegemund-Azarenka
Kvitova-Rybarikova
Bencic-Siniakova
Putinseva-Strycova
Kalinskaya-Sabalenka
Sakkari-Ostapenko
Jabeour-Babos
Puig-Pavlyuchenkova
Vekic-Mladenovic

 

Sıcak, daha da sıcak olıcak

 

Kuzey kutbunda kışın yaşandığı şu günlerde, Avustralya yazı yaşıyor. Tenisçiler rakipleriyle olduğu kadar çoğu zaman katlanılmaz olan sıcak hava ve nemle de mücadele edecekler. Tenis severler uykusuz kalarak, işte ve okulda uyuklamayı göze alarak maçları takip edecekler. Eğer daha önce hiç tenisle ilgilenmediyseniz, herhangi bir maç izlemediyseniz, Avustralya Açık tenisi sevmeye başlamak için en doğru turnuva olabilir.

 

Maçları Eurosport 1 ve Eurosport 2 kanallarından izleyebilirsiniz.

 

Ayrıca gelişmeleri şuradan ve Twitter’da @AustralianOpen hesabından takip edebilirsiniz.

 

Şimdiden herkese iyi seyirler!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

YKadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler
Kadınlar tenisinin çehresini değiştiren kız kardeşler

Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadeleleri her alanda olduğu gibi sporda da devam ediyor. Venus ve Serena, bu mücadelenin bayrağını gururla dalgalandıran Williams kardeşleri yakından tanımak için oldukça iyi bir başlangıç.

KÜLTÜR

Y24 Kadın, İki Kupa ve 7 Milyon Dolar
24 Kadın, İki Kupa ve 7 Milyon Dolar

Kadın Tenisçiler Birliği WTA’in yılın en iyi sekiz ismini buluşturduğu yıl sonu finallerine derin dalış

KÜLTÜR

YOyun, Mücadele, Cüret, Set ve Maç!
Oyun, Mücadele, Cüret, Set ve Maç!

Serena&Venus Williams, Martina Navratilova, Billie Jean King, Amelie Mauresmo tenis dünyasını hallaç pamuğu gibi sallarken...

KÜLTÜR

YTV Yarışmaları: İkinci Belli Şampiyon Kim?
TV Yarışmaları: İkinci Belli Şampiyon Kim?

Neden bütün yarışmaları erkekler kazanıyor sayın seyirciler?

Bir de bunlar var

Feminist Tarihçi Joan W. Scott İstanbul’da
Santiago Şili Seyahati
Üç kadın, bir köpek

Pin It on Pinterest