Oğuz’un İstasyon’u, anlaşılmaz olduklarında dahi başkalarını sevmeyi ve onlara saygı duymayı öğrenmek üzerinedir tam olarak.
Boşanmayı saymazsak, evlilik bize sadece hayat arkadaşlığını değil aynı zamanda da ölümden sonra bedeni imha etmek için kurulmuş bir sistemi sundu.
Felaket altında öncelikler ve üretkenlik konusunda küçük bir patika açması dileğiyle.
Yeme bozuklukları yaşayanlar arasındaki ölüm oranı azımsanmayacak kadar yüksek ve hastaların çoğu zayıflıktan ya da fiziksel anomaliliklerden değil, intihar yüzünden hayatlarını kaybediyor.
Karşılıksız sevgi görmek ödeme yapmadan mümkün mü?
Japonya’da akrabasız kalan insanların bir koca, karı, kız çocuğu, torun kiralayabildiği ajanslar var. Bazen gerçek ilişkilerden daha tatmin edici ilişkiler bile ortaya çıkabiliyor.
Kadınlığı bizim dışımızda herkes inşa ederken iyiydi de biz kurarken mi kötüydü veya yanlıştı? Elimizden geldiğince direndik, ailemize, sevgililerimize, etrafımızdaki erkeklere. Az veya çok. Bizi kapatmaya çalıştıkları onlarca farklı kelime, cümle, oda vardı. Hiçbir bağın güven duyulacak kadar güçlü olmadığını anca idrak ediyorduk.
“Kendi başıma yaşamayı öğrenemediğimi fark ettim. Öğrendiğim şey yol yordam oluşturmaktı; acım dinene kadar uzanmak, geçiştirmek, idare etmekti. Boğuluyor değildim, ama yüzmüyordum da. Kıyıdan çok uzakta sırt üstü suyun üzerine uzanmış, kurtarılmayı bekliyordum.”
Alman toplumunda bu farklı ırklardan karakterlerin birbiriyle kurdukları ilişkilerin nasıl bir direnç noktası olduğunu göstermekle beraber aile ve toplum devreye girdiğinde ne kadar kırılgan olduğunu anlatıyor oyun.