“Belki ben de anlatmaya cesaret edemediğim zamanlar hikâyeme “bir arkadaşım” diyerek başladığım için.”
Sanki kusmam gerekenler hala boğazımda, her an çıkacak gibi. Keşke kusabilseydim. Neden kusamadım?
Annem biliyordu. Annem biliyordu ve susuyordu. Bir anne böyle bir şey karşısında nasıl susabilir?
İşte diyorum sonunda konuşabileceğim. Konuşacağım ama nasıl?
Ekvador’dan tanıdık bir hikaye: Öldürülen, öldürüldükten sonra aşağılanan kadınlar.
Harcamayın.
“Ezidiler, Türkiye devleti ve IŞİD arasındaki ilişkiler nedeniyle Türkiye’de güvende hissetmiyorlar. Burada kalırlarsa devletin onları IŞİD’e vereceği korkusuyla yaşıyorlar her gün.”
Çay yapma metaforuyla. Tane tane.
Filmi seyreden erkek arkadaşlarımızın akıllarında onca şey arasında tecavüzcü erkeklerden birinin adının Kurt olduğu kalmıştı. Okul sıralarında başlayan temsili tecavüz akımına kısa sürede “kurt yapmak” adı takıldı ve sanıyorum erkeklerin büyük bir çoğunluğu paylarını aldılar.