Kıyafetimiz de, bedenimiz de, gece de, sokaklar da bizim.
Yüzyıllardır yılışayazanlar ve sanat tarihinin yılışıklıkla imtihanı
Kadınlara çok kötü şeyler yaptığını duyup durduğumuz bir sanatçıyı duvara asmak, onurlandırmak. Mümkün mü? Caiz mi? Affedilebilir mi?
Evrensel bir sorun.
Bir polis gelmiş, kadın oyunculardan Türkân Pasiner’le Servet Cengiz’i götürmek istiyordu.
Adil olmayan, eşit olmayan herhangi bir şeye bir dakika için bile olsa tahammülü yok Asena’nın. Yazısı da bu sürekli hareket içinde akıyor.
Kadın vücüduna benzer metalden bir zırh içinde Kabil sokaklarında yürüyen ve bu yüzden ölüm tehditleri alan Afgan sanatçı Kübra Khademi bugünlerde ne yapıyor?
1929 itibariyle kadınlara laf atmak şiddetle yasaklanırken.
Fas’ta görülen bir taciz davası bu hafta sonuçlandı.
“Üstelik bazı troller bu konuda oldukça açık sözlü: ‘Eğer bunlara katlanamıyorsan internetten defol!’ Ne zaman saldırganlarımızla yüzleşsek aynı nakaratı duyuyoruz. Ama neden? Neden benim yerime SİZ internetten defolmuyorsunuz?”
Lindy West’in the Guardian için yazdığı makalenin çevirisi…