Ailenin bir aradalığının aldatıcılığına, kalabalık olmanın yarattığı kolektif şuura kapılıp açıkça konuşamadıklarımızı, oyunbozan olmanın bedelini ödememek için sessizce yemeğimizi yediğimiz ya da olmayan paylaşım duygularımızı tatmin etmek için yanımızda oturanın tabağına biraz daha dolma koymakta ısrar ettiğimiz o sofralar…
Soykırımı, tehcirde açlıktan ölenleri, susuz kalsınlar diye zehirlenen kuyuları, binlerle kırılan hayvanları, bitkileri, kurak çorak yolları kapamak için kaç sofra kurmamız, ne ölçekte bir örtü sermemiz gerek?
Gülşen beni bir aile kurmaya tekrar ve tekrar zorluyor.