Herhangi bir yerin sergi mekânına dönüşebileceğini tecrübe ettik. Göçebeliğin en ilham verici yanı, kurgulanacak serginin kavramsal yapısına eşlik edebilecek mekânı seçebilme özgürlüğü.
Sanatçı kadınların büyük mücadelelerle ortaya koydukları eserlerinin korunması, saklanması ve görünür olmaya devam edebilmesi nasıl bir mücadele gerektiriyor?
Bugünün teknolojik gözünün gördüğü ve gösterdiği imajlar hakikatin neresinden bakarlar? En nihayetinde hakikat bir sızıntıdan, hem kurmacadan hem de gerçeklikten kuvvet almaz mı?
Tarla yapacağım, lahana koyuyorum, marul koyuyorum… Resim yapmıyorum dediğim de o bu arada; resim önümde, kalkmıyorum oradan, bir lahana yapıyorum iki lahana yapıyorum günde. 3 hafta boyunca lahana yaptım o tarlaya.
Daha çok meme gördükçe memelerdeki çeşitliliği normalleştireceğiz. Böylece özellikle “kadın memeleri” bir sürü insanın üstünden para kazandığı “nesneler” olmaktan çıkacaklar ve bir zahmet artık memeler üstündeki söz hakkının memenin sahibinde olduğu anlaşılacak.
Eylül Çekiç, Mamut Art Project’te sergilenen “İrem” isimli video çalışmasını ve sanat pratiğini anlatıyor.
Kuşları anlatıcısı belleyen iki iş de, tarihin göze ilişmeyen gerçekliklerinden kimlerine dokunuyor anlatıcılarının zaman ve mekânı aşan tanıklığıyla.
Yaşamla ölüm arasında: buz.
Kişisel sergileri pandemi nedeniyle ertelenen Sevil Tunaboylu ve Sena Başöz’le korona ve sanat üzerine…
Mıknatıs ve Ay sergisinin ortasında, trans bir mekanda, izleyiciyi içinden geçiren, dönüşüme davet eden bir yerde PARÇALANMIŞ sizi bekliyor.