Selin Ersoy Afrika’nın Kalahari’sinde mirket hayvanıyla ilgili araştırma yapan bir grubun parçası. Bu da onunla röportajımız.
Sima, 35’inde hayatını değiştirdi. Evliydi, iki çocuğu vardı, uluslararası bir şirkette müdürdü. İstifa etti. Kendine biraz zaman tanıdı. Şimdi halinden çok memnun. Olaylar nasıl mı gelişti? Şöyle:
“Türkiye’de insanların mesleki bariyerleri ve eşitsizlikleri nasıl haklı gösterdiklerini veya açıkladıklarını bilmiyorum. Ama her ülkenin kendi yöntemleri var gibi. Ve tüm dünyada, genç insanların bundan çok ama çok usandığını görüyorsunuz.”
Bir gece Beyoğlu’ndaki eski bir apartman katında bir oyun izledim. Simge Günsan ve Didem Kırış’tan. Sirk çalışanı olmuşlar, Jeanne d’Arc’ın hikayesini anlatıyorlar: Circus d’Arc. Didem hiçbir grubun adına sığınmadan sadece oyuncu kalacağım, diyor. Simge ise gönlünce Türk usulü omlet yapabilmek için Avustralya’ya gidiyor.
Sene 1994, Madonna, romancı Norman Mailer’la muhabbet ediyor…
Üçüncü şahısla feminizm ya da tek parti döneminde mecliste kadın olmak. Meclisin ilk kadın milletvekillerinden Mihri Pektaş anlatıyor.
Beyoğlu Sineması gişesinde çalışan Muazzez’le bir sohbet
Sanatçı Şükran Moral’la toplumun kanepesinin altındaki tozları, kadın sanatçılara layık görülen soruları, “yazarkasa medya”yı ve sanatını konuştuk.
Bu müzik sizin hayal ettiğiniz müzik mi? Yoksa tek başınıza olsanız çok başka bir şey mi yaparsınız?
Ayşe Düzkan’ın Pazartesi için 2001 yılında Duygu Asena’yla yaptığı söyleşi