İsrail ordusu Gazze’de 17.000’den fazla insanı öldürdü ve 33.000’den fazla insanı yaraladı. Siyonist devlet, molozların üzerine LGBTİ bayrakları dikerek ve kadın askerleri öne çıkararak suçlarını meşrulaştırmaya çalışıyor.
Depremin yalnız insanlar için değil tüm canlılar için yıkıcı etkilerini ve sonrasını Dört Ayaklı Şehir: Kent, Doğa, Hayvan Çalışmaları Derneği’nden Mine Yıldırım ile konuşuyoruz.
İsmet Doğan’ın resimlerinden fışkıran bilinçdışı öğeler izleyiciyi heyecanlandırmakla kalmıyor, onu düşünmeye de sevk ediyor. Bilinçdışı dünyaya, iç nesnelere, iç dünyaya ait bir dizi duygu ve duygulanıma, çarpıcı betimlemelerin logosla buluşmasına tanık oluyoruz.
“Bu çocuk aç, doymamış” lafının bendeki yansıması: ben yetersiz bir anneyim, benim sütüm yetmiyor, ben bu çocuğu doyuramıyorum, benim tek görevim bu çocuğu doyurup, susmasını sağlamak. Peki bir bebek sadece açken mi ağlar? Bir bebeğin babası ne yapar?
Yunanistan Sineması Günleri bu yıl Yunanistan’dan EMEIS Kültür Kolektifi ve Türkiye’den istos film ile istos yayın’ın ortaklığında 2. kez Pera Müzesi’nde gerçekleşiyor.
Özellikle bu aralar “kendime başkalarının gözlerinden bakıp yargılama sporunu” bırakmaya çalışıyorum. İnsan fark etmeden ruhundan bir parça bırakıyor kendisini yargıladığı zaman.
Saint Omer’in başarısı “canavar kadın” gibi toplumsal kurguları bir an bile önemsemeyişinde yatıyor. Film, hikâyeyi indirdiği derin suda izleyiciyi Laurence ile açık bir şekilde mesafelendirmiyor. Hatta öyle ki, neredeyse lirik bir metin üzerinden Laurence ile empati kurmaya sürüklüyor.
#ÜzerineBirŞeyler podcast serisi 50 bölümü geride bırakarak üçüncü sezonuna girmeye hazırlanırken, serinin yapımcısı Nesli ve Fulden’le kadınlık, lubunyalık ve podcast yapımcılığı #ÜzerineBirŞeyler söyleştik.
Translar olarak kendimizi giderek artan bir medya görünürlüğünün içinde bulurken, Rivera’nın öfkesi güçlendirici. Medyanın görünürlük vaadi, bizi yola gelirsek kabul göreceğimize inanmaya itiyor.
Duygusal zekâ, neoliberalizmin ahlakçı ideolojisine derinden borçlu bir kişisel gelişim doktrinidir. […] Çoğu hizmet işi makinelerle daha verimli kılınamayacağından, duygusal emeğin üretkenliği ancak çalışanların hem başkalarına hem de kendilerine karşı daha ikna edici duygu gösterimleri geliştirmeleri teşvik edilerek artırılabilir.