Dışarıdaki her Weinstein için sessiz kalmamayı seçen, sessiz kalınması gerekmeyen bir dünyayı ören ve onlarla mücadele eden kadınlar var.
Ve bu çok üzücü çünkü bağışıklık sisteminin korona virüse nasıl tepki verdiğini anlamamız gerekiyor.
Türkiye’nin dört bir yanında İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesine sahip çıkan kadınlarla görüştük.
Öykülerinde yarattığı, birçokları tarafından fazla tuhaf ve grotesk bulunan dünyasının, etrafındaki tüm yazarlardan ne kadar farklı olduğunu ve ismini, onunla aynı dönemde ve coğrafyada yaşamış yazarlarınkiyle yan yana getirmenin neredeyse imkânsız olduğunu fark ettim.
Hayal kurmak eylemini hayal edemeyeceğimiz bir şeyi hayal etmek diye mi anlıyoruz acaba? Peki sizce hayal kurmak nedir?
Dengbêj bir kadın olarak kendini toplumsal cinsiyet normlarından kurtarabilmiş olmak çok büyük bir ilerleme. Bu gelenek, üstüne en çok titrenen, korunmasına en çok gayret gösterilen formlardan biri çünkü içinde Kürt dilinin zenginliğini, tarihini taşıyor.
AİHM’in, tarihinde ilk defa ev içi şiddete uğrayan tarafın kadın olması sebebiyle ayrımcılığa uğradığı gerekçesiyle bir devleti mahkûm ettiği ‘Nahide Opuz davası’nı ve İstanbul Sözleşmesi’ne giden bu süreci, davada Nahide Akgün Opuz’un avukatı olan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ile konuştuk.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek istenmesinin sosyal medyanın kısıtılanması yasası ve Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ne tür bir bağı var? İçinden geçtiğimiz siyasi süreci nasıl okumalıyız?
İstanbul Sözleşmesi partner şiddetini tanımlamak için bırakın evli olmayı, aynı evde yaşamayı veya partnerin karşı cinsten olması koşulunu dahi aramıyor.
“Muhakkak ki karşısında kolektif bir şekilde duracağız ve bunun da üstesinden geleceğiz.”