kesişimsel olsun olmasın, feminizm kadın haklarını savunmaktan ibaret değil.
Salgının bakım emeğini ve yeniden üretim faaliyetlerini nasıl dönüştürdüğünü inceleyen Tricontinental araştırmasının ilk bölümü.
Yazma eylemini gündelik hayat arşivi oluşturmak için sürdürme kararlılığında olan kadınların 12 Eylül anlatıları, yeni tür oto/biyografinin, feminist oto/biyografinin öncü örnekleri olarak düşünülemez mi?
“Evlat edinmeden” “merhametli transfere” uzanan farklı sosyo-ahlaki-teknolojik pratikler…
Elektronik müziğin tutucu ve militarist köklerinden kurtulmasında kadınların ve kadınsılık ile özdeşleştirilen popüler kültürün oynadığı rol büyük.
İnsan harici tüm hayvanlar, çeşitliliğini hayal etmesi dahi zor sömürü biçimleri göz önüne alındığında çoğa ayrılır. Hayvan hakları savunucuları olarak taleplerimiz açık; “eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için Hayvan Hakları!”
1990’ların sonundan bu yana “fenomen” olmuş diziler üzerinden Türkiye’nin kültürel politik iklimine bir bakış…
Kendinden önce yazan kadınlara olan borcunu birçok kez dile getirmiştir Woolf. Ama Judith Shakespeare figüründe bir başka vurgu vardır. Figür geçmişe ait gibi durur; oysa geleceğe aittir. Bir selef değil, bir halef figürüdür. İzlenecek değil, yaratılacak önceldir.
Bir başkaldırı olarak partilemenin göz ardı edilemez önemi.
Korkmuyorum çünkü kadınlar var.