Yazar Annie Ernaux ve yönetmen Céline Sciamma: İkisinin de eserleri toplumsal normların ağırlığının yanında, arzunun özgürleştirici gücüne de ışık tutuyor. Feminist olduklarını açıkça beyan eden iki sanatçı da kendilerini tamamen yaşadıkları zamanın mücadelelerine adamış durumda.
Hiçbir erkek Müslüman olmayı “hak etme” baskısı altında Müslüman kalma mücadelesi vermiyor.
Oscar adayları açıklandı. Akademi beyazlığını ve erkekliğini silkebilmiş mi?
Niye burdasın? Bilmem. Sizin ülkedekiler birbirini öldürüp duruyormuş, ha? Bilmiyorum. Müslüman falan mısın? Bilmem. Vampir misin yoksa? Bilmiyorum. Ne zamandır burdasın? Neden burdasın?
Büyük uluslararası film festivallerinin başına kadınların geçmesi hayli ender rastlanan bir durum. 70 yılı aşkın süredir varlığını sürdüren ve Üç Büyükler olarak bilinen Cannes, Venedik ve Berlin gibi dünyanın önde gelen festivalleri hâlâ bir kadın yönetici atamış değil.
Tıp, benim gibi işçi sınıfından insanlara dayatılan patolojilerin dışına çıkmakla ve onararak, bize ait olanı geri alarak, kaynakları yeniden bölüştürerek bütünlüğümüzü yeniden kazanmakla ilgiliydi.
Ailenin bir aradalığının aldatıcılığına, kalabalık olmanın yarattığı kolektif şuura kapılıp açıkça konuşamadıklarımızı, oyunbozan olmanın bedelini ödememek için sessizce yemeğimizi yediğimiz ya da olmayan paylaşım duygularımızı tatmin etmek için yanımızda oturanın tabağına biraz daha dolma koymakta ısrar ettiğimiz o sofralar…
Sansür heyetinin asker, memur, polis gibi sinemayla ilgisi olmayan kişilerden oluşan üyeleri devlet mekanizmasının kendilerine verdiği bu geniş yelpazedeki yasaklamalar zincirini her fırsatta uygulayarak, tadını çıkara çıkara sinemacıları yaşadıklarına pişman ederlerdi.
Kadınları kendi bedenleri, üreme sistemleri, cinsel sağlıkları ve doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgilendirmek suretiyle güçlendirmek ve kürtajın yasadışı olması nedeniyle merdiven altı yöntemlerle hayatlarını riske atmak zorunda bırakılan kadınları güvenli mecralara yönlendirmek amacıyla kurulmuş bir servis Jane.
Bir kadının yemek yemesinin radikal bir şey olarak görülmesi fikri beni rahatsız ediyordu, böyle olduğu konusunda herhangi bir iddiada bulunmayacağım, ama gerçek şuydu ki ben ekranda yemeğini silip süpüren kadınları gördüğümde etkileniyordum.