Ruh yittiğinde mi bürünülür maskeye? Yoksa ruhu örten, donduran, giderek yok eden şey midir maske? Ya da arkasında yarattığı sahicilik efektiyle beraber hakikatin kendisi mi?
Sibil’in oyunlarında yaşam nasıl bir kurmacaya dönüşüyordu? Kadınların paylaşa paylaşa büyüttükleri, evlere sığmayan düşleri dünyayı karış karış nasıl dolaştırıyordu?
-Çocuğun olunca nereye koyacaksın?
-???
Lübnanlı aktivist oyuncu Hanane Hajj Ali”nin tek kişilik gösterisi A Corner in the World’de.
“Kadim gelenekler, mitler, dağ ve gül, taksilerle, telefonlarla, pudra ponponlarıyla bir arada.” 1950 yılının İskoçya’sından “aracısız” bir oyun belgeseli.
Lizzie’nin niyeti çok iyiydi.
1915’in Şubat ayında, bir caminin avlusunda saklambaç oynayan çocuklar.
Radikal’in ana sayfasından merhabalar… ve FLAŞ HABER! Telefonunuzun size zaten söyleyeceğini gazetenin ana sayfasından söylediler. Ama yooook, suçlusu sizsiniz. Metroda amca, teyze demeden hepinizin şeker ezerken yaşadığınız acı ve tatlı anları gözlemliyorum. En meşgul sandıklarımdan gece vakti apansız, ne olduğunu bilmediğim garip bir “Sercan yapış yapış oldu ve yardıma ihtiyacı var, haydi bu […]
David Foster Wallace ve Yıldız Tilbe ile mahalleden çocukların topunu kesmek üzerine…