Ben, ailesiyle neredeyse hiç ilişkisi olmayan, yolu hiç tarikatlerden geçmemiş Müslüman bir kadın olarak bu kadar zorluk yaşıyorsam, bu kadınların feminizmin gerçek birer öznesi olması için atmamız gereken çokça adım var. Bu adımların aciliyetine, Türkiye’nin geleceğine ve gerçek bir “helalleşme” yaşamayı sağlayacak zemini kurmamız gerektiğine inanan feministler, oralarda mısınız?
“İki Müslüman feminist kadın olarak helalleşme çağrısının tüm siyasi hesapların ötesinde, bizim hikayemizde ve feminist politika içerisinde nereye oturduğunu anlatmakta fayda görüyoruz.”
Aslolan normları, diskurları ve “gerçek” İslamları çarpıştırmak değil hayatlarımızın ipini elimize almak ise daha az fıkıh konuşup daha çok kadınlık deneyimlerimizi konuşmamız gerekmez mi?
Nafaka, erken yaşta evlilik ya da şimdi sözünü ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunda AKP tabanı iktidarla aynı şeyi söylemiyor.