Odaklandığım kuir filmlerin, bir çeşit belirsizliği de kucaklayan, bu açılma/açılmama ikiliğiyle oyun oynayan hikayeleri var.
Arap LGBTİ+ toplulukları kuir kavramını literatüre ve kendi coğrafyalarına daha uygun bir bağlamda ifade etti: Normatif/standart olmayan!
Üniversiteler kayyumların değildir, onlar gidecek ve bizler kalacağız. LGBTİ+’lar da bu mücadelenin en görünür öznelerinden biri olarak var oldular ve var olacaklar.
İstanbul Sözleşmesi partner şiddetini tanımlamak için bırakın evli olmayı, aynı evde yaşamayı veya partnerin karşı cinsten olması koşulunu dahi aramıyor.
Sayıları tedricen artan, mezkur Rabia Mescidi’nin de olduğu gibi “şamil camiler” egemen din sınıfını korkutuyor.
Ne kadar düşünürsem düşüneyim bir insanın nasıl hem Müslüman hem homofobik olabildiğini bir türlü anlayamıyorum
Genç LGBTİ+ Derneği, COVID-19 salgınından LGBTİ+ toplumunun nasıl etkilendiğine dair veri toplamak amacıyla bir çalışma yürütüyor.
Bir türlü tatmin olmayan normatif ötekine göre, kişi bir kez açıldıysa ömrünün sonuna dek defalarca açılmak zorunda.
Onur Ayı hayatın her alanında kuir direnişi görünür kılmak için kutlu bir vesile.
“Partide de örgütlenilir.”