Son iki seneki yürüyüşler, devlete, sahip olduğu tüm güce ve mevziye rağmen etrafının lubunyalarca çevirili olduğunu göstermiş oldu.
İsrail ordusu Gazze’de 17.000’den fazla insanı öldürdü ve 33.000’den fazla insanı yaraladı. Siyonist devlet, molozların üzerine LGBTİ bayrakları dikerek ve kadın askerleri öne çıkararak suçlarını meşrulaştırmaya çalışıyor.
Bizler Tours, Nantes, Montpellier, Rouen, Marseille, Grenoble, Bordeaux, Saint-Denis, Montreuil ve Paris’teki LGBTİ+ ve feminist militanlarız, örgütleriz. Gazze’de devam eden katliamı ve Filistin halkını destekleme hakkına yönelik saldırıyı kınıyoruz!
Tanık olduğumuz şey yalnızca bir albümün hikâyesi, albümün bizi çıkardığı bir pop müzik tarihi yolculuğu değil, bir direnişin de hikâyesi. “Karakol” klibinin yayınlanması ile kamuoyunda daha çok göze çarpmış olsa da biliyoruz ki Mabel Matiz’in mücadelesi bu kliple başlamadı.
İşlerimin önemli bir kısmı kendime sanatçı demeye yeltenememekten, zihnimde “resmî” sanat olarak kurduğum şeyin dışında ifadeler aramaktan ileri geliyor.
A significant part of my work stems from not daring to call myself one and looking for expressions outside of what I imagined was “official” art.
Haziran başından beri #OnurHaftası etkinlikleri kapsamında LGBTİ+’ların gerçekleştirmek istedikleri tüm etkinliklere yasak getirildi. Fakat piknikleri bile yasaklanan LGBTİ+’lar geri adım atmıyor: “Bugün saat 17:00’da Sıraselviler’deyiz!”
Neden söz konusu Onur Haftası olunca benim vatandaşlığım bir anda düşüyordu? Bu kez ne oluyordu da ben yarım saat önce bir etkinliğe gitmek üzere evden çıkmış sıradan bir yayıncıyken yarım saat sonra azılı bir suç örgütü mensubu gibi polisle köşe kapmaca oynuyordum?
Trans çocuk olunmaz, trans çocuk olarak doğulur.
Mahremiyetim, bedenim, öz ve kişilik haklarım, trans olarak açıldığım an elimden alınıyor.