Zaten yasal hakkım olan şeye ulaşmış olmak mutluluk ve rahatlama nedeni olmamalıydı, ama ilk hissettiğim duyguların bunlar olduğunu hatırlıyorum.
Kürtajın sağlık hizmetlerinin önemli bir parçası olduğuna inanıyorum. Son 50 yılımı hastaları tedavi ederek ve onlara yardımcı olarak geçirdim. Arkama yaslanıp 1972’ye dönüşümüzü izlemeyeceğim.
2012’den bugüne uzanan bir tarihçe: Nevin’in yargılanması ve feminist yol arkadaşlığı…
2002-2018 yılları arasında Hükümetin kadın bedeni üzerinden yürüttüğü biyopolitikalara bakalım.
Kürtajın ekranda gösteriliş biçimi kamuoyunu ve hukuki kararları etkileyebiliyor.
Evlilik içi tecavüz, “kazara” düşük, dayak, istismar, ekonomik bağımlılık… ve uyuşmak istemek.
Polonya’da neler oldu?
Kendi ayrıcalıklarını sorgulayan ve adaletsizliğe karşı eylemsiz kalmayan herkese!
Tıbbın babası Hipokrat’ın da kürtaja karşı olduğu ortaya çıkmış…mış..mış…
Kürtajın, narkoz, sakinleştirici, hatta ağrı kesici bile verilmeden yapılmasını, devletin kadınları bir tür “cezalandırma” şekli olduğunu düşünüyorum.