“Ben sanatın illa sahiplenmesi gerekmediğini düşünüyorum. Bana kalırsa sanat ödünç alır. Bu nedenle çoğulcudur, çokseslidir.”
“Kitabın mutfağında Audre de bizimle beraberdi hep. Bize ses verdi, yanıt verdi, cesaret ve güvenimizi perçinledi. Tüm bu süreç kolektif olmasının yanı sıra aslında bir deneyimleme süreciydi. İyi-kötü, doğru-yanlışın ötesinde bir ilişkilenme biçimi…”
Yalnız değiliz. Madem çoğuz, bireysel kurtuluştan ziyade dayanışma ve nesillerötesi bir perspektifle çevresel ve sosyal krizlerin üstesinden gelebileceğimize inanmalıyız.
“‘Dişil’ rasyonellik diye bir şey yoktur, ‘eril’ rasyonellik de. Bilim toplumsal cinsiyetin ifadesi değil, onun askıya alınmasıdır.”
Bahça duvarından aşmışlar.