İzmir’de trans kadınlara yönelik saldırı olayları, devletin transları yerinden etme politikasının ve uyguladığı sistematik şiddetin güncel bir örneği.
Heteronormatif kültürel alanın şekillenişinde ev, sanki hiçbir eksiği yokmuşçasına ele alınıyor. Anarchitectural performanslarsa orada olmayana, ortadan kaldırılana, noksan olana –kalanı ebedi göstermek adına yok edilmiş, silinmiş ya da karartılmış olana- ihtimam etme hususunda ısrarcı.
Başkoca Zorabad’ı alıp kendi şanına layık boz bir kabre döndürdü.
Şehrin bereketi varsa da özünde kararı yoktur, nimetiyle şiddeti bir türlü yenişemez.
Sokağa çıktığımda ne zamandır orada olan bir yerin, mekanın artık olmadığını veya büyük ölçekli yatırımlar tarafından ele geçirilerek değiştiğini, geride kendisini koruyabilen, kent belleğinde ve şimdide varolmayı sürdürebilen çok az yer kaldığını görüyorum.
Sevdiğimiz sanatçılar bizi hayal kırıklığına uğrattığında tepkilerimiz neler olabilir?
4. İstanbul Kent Sempozyumu’ndan kent politikaları, mega projeler ve kent hakkı mücadelesi üzerine notlar.
“Kentsel alanları, bu alanlar ile semt sakinleri arasındaki ilişkileri canlandırarak o öfkeli ve korkmuş insanları değiştirmek bence en önemli şey.”
Kültür ne yöne düşüyor Galata Port Beycim? Tarih, miras ne yöne?
“Forum’da ‘korunamıyor’ tespitinden öte bir şey yapmak istiyoruz. Hükümetlerle yol alan UNESCO’nun bu işi yapmak istemeyeceğini bildiğimiz için biz halklar olarak kültürel yapıları hangi dayanışma ağlarıyla koruyabiliriz, bunu tartışacağız.”