Peki kadın arkeologların fıtratında ne var?
İbnelik tehlikeli iş yani. Türkiye’de durum böyle değil tabi ki de. Bu dediklerim dünyada… Ağzıma sıçarlar valla. Bu dediğim size değil arkadaşlarım; gavurlara. Patlıcandan ve biberden, candan ve ciğerden kıymetli homoseksüel kardeşlerimi, Allah işlerini güçlerini rast getirsin şeklinde kıpır kıpır bir dua eşliğinde selamlıyorum.
“Belli ki, bu Müslüman beyler, Veet reklamına bakınca “bacak” görmüşler; canları sağolsun. Dervişin fikri, zikri falan demeyeceğim de; e be kardeşim, illa rahatsız olacak bir şey arıyorsan o reklamın sloganını hiç mi farketmiyorsun?”
Ji Yeo Güney Kore’li bir fotoğrafçı. Estetik cerrahinin oldukça yaygın olduğu Seul’de ameliyat olan kadınların nekahat dönemlerinde fotoğraflarını çekiyor ve estetik cerrahinin pek de bilinmeyen tarafını araştırıyor.
II. Dünya Savaşı sırasında, İngiliz ‘Çalıkuşu’ Gladys Reed’in yaptığı portreler çalışma arkadaşlarını ve dönemin donanmasında çalışan kadınların hayatlarını tasvir ediyor.
Bence bu haberin en haber tarafı bu: Resim yapan mağara kadını modeli yokmuş meğer zihinlerimizde.
Twitter’da #TürkKızıDenir etiketini görünce sizin için şahaneliklerden bir demet yaptım.
“Tabu olan her şeyi yapmak istedik. Hayvanlarla cinsel ilişki, uyuşturucu enjeksiyonu, kadınları tamamıyla aşağılayıcı olan her şey. Çünkü üçümüz de evli barklı adamlarız.“
Gezi sürecinden feminizm adına benim çıkardığım ders bizim bu anaarter “beyaz feminizm”den ayrık, kendi gruplarımızın dertlerini daha iyi anlatabilecek “otantik” kadın hareketlerine muhtaç olduğumuz.