Medeni Kanun’u bir miladi eşik değil, mücadele eşiği olarak tanımamız gerekiyor.
Feminist hareketin kendisi somut ya da kristalize bir şey değil. Değişir ve değişmesi de gerekir. Çünkü ihtiyaçlarımız, bakış açılarımız değişiyor. Toplum değişiyor.
Eğer kadın mücadelesinin kazandırdıkları olmasaydı ‘kaderim’i yaşıyor olurdum.
“Basın arşivlerimize, kütüphanemize, başvuran kadınların yaşamlarını anlattıkları başvuru formlarımıza el koydular ve imha edecekler. Masa, sandalye, bilgisayar tekrar alınır ama bu gibi şeyleri biriktirmek yıllar sürüyor.”
Bize, “görmüyorsunuz” diyen Kürt kadınlara…
Gazetecilikten para kazanamadığı zamanlarda kirasını ödeyebilmek için uzun yıllar seks işçiliği yapmış Melissa Gira Grant’in seks işçiliği ve bu alanda yapılan politikalar üstüne yazdığı kitabı Verso’dan çıktı.
27 Kasım 2013 günü haber ajanslarının yayınladığı haberlere göre AKP hükümeti, Meclis’teki Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nu (KEFEK) kapatıp, Aile ve Sosyal Politikalar Komisyonu’na dönüştürmek istiyor! Eşitiz basın açıklaması:
Klavyelere özgürlük (!) getiren bu paket; kadınlara, Kürtlere, Alevilere, LGBT bireylere, çözüm sürecinin ilerlemesini ve barışın toplumsallaşmasını isteyenlere eşitlik, özgürlük ve demokrasi getirmekten çok ama çok uzaktır.
Kadınların mahkeme salonundaki varlıkları, adalet sistemine müdahil olma ısrarları yargı üzerinde etkili bir baskı mekanizması olabiliyor.
“İkinci Cins’i yazarken hayatımda ilk kez bir gerçeğin farkına varmıştım; o da yanlış bir hayatı yaşadığımdı.”