“Eskiden haklarımızın kapsamı genişlesin diye mücadele verirken artık mevcut olanları korumaya çalışıyoruz.”
Türkiye’de kadının konumunu iyileştirmek için gereken bilinç oluştu mu?
İstanbul sözleşmesi’ne neden sıkı sıkı sarılmalıyız?
Türkiye’de kadın mücadelesi adına kazanılmış en önemli hukuki kazanımlardan birinin altını oymak için canla başla uğraşıyorlar.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘şefkat eli’, aslında oldukça net olduğu halde muğlaklaştırılan eşitlik ilkesinin yerini tutamaz. Bakan Ayşenur İslam’ın iddiasının aksine, bunda siyasetin her kademesinin sorumluluğu var.
Kadın avukatların, savcıların, hâkimlerin, tüm kadın yargı çalışanlarının mesleki sorunları da akla gelir de I. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi tertip edilip kadınlar için “Adalet mi, eşitlik mi?” konuşulacağı aklınıza gelir mi?
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddet ve hane içi şiddetin önlenmesi konusunda kapsamlı, çok açıdan ele alınan, bütüncül bir yaklaşım öngörüyor. Sözleşme’nin öncü yönlerinden biri de, metinde LGBTQI bireylere yönelik ayrımcılıktan doğrudan ve net bir biçimde söz etmesi.