Gogoberidze çoğu filminde kendi hayatından ve Stalinizmin gadrine uğramış, kendisi gibi bir film yönetmeni olan annesinin yaşam deneyimlerini yeniden kurar. Şimdilerde 93 yaşında olan Gogoberidze, bayrağı kendi kızının da içinde bulunduğu yeni nesil Gürcü yönetmenlere devretmiş bulunuyor.
Başka gözlüklere, kör noktaları görebileceğimiz, farkları, ayrımları, heterojenlikleri tanıyabileceğimiz gözlüklere ihtiyacımız var. Feminist politika bir bütün etmeyen parçaların birlikteliği olarak neden ele alınmasın?
Öfkeli olmak neşeli olmaya mani olmalı mı? Neşe tek başına hem direniş hem de zafer değil mi?
“Bir erkek için ‘yırtmaya’ yetecek sermaye, para, eğitim, meslek… kadına yetmez. Kadının bir de kadınlık sınavından geçmesi gerekir.”
“Mustang,” kadın kahramanlarını özgürleştirmek yerine onları başka bir paradigmaya, modernizmin kentli-batılı bakışına mi teslim ediyor?
Chantal Akerman’ın ardından… Jeanne Dielman’a bir bakış…