Son bir senede okuduğum ve unutamadığım tüm romanlar kadınlar tarafından yazılmış.
Kocaeli Cezaevi’ndeki Gultan Kışanak’a, bir “bulut kaçıran” olması dileğiyle…
Yazma eylemini gündelik hayat arşivi oluşturmak için sürdürme kararlılığında olan kadınların 12 Eylül anlatıları, yeni tür oto/biyografinin, feminist oto/biyografinin öncü örnekleri olarak düşünülemez mi?