Geçtiğimiz sonbaharda yayınlanan Karanlıkta Kanto kitabının yazarı Nis Tuğba Çelik ile yazma süreci, yazının cinsiyetle ve cinsiyetsizlikle olan ilişkisi, yas, dil, oyunbozanlık gibi pek çok tema etrafında öykülerini konuştuk.
Oraya Kendimi Koydum’da erkeklikle kadınlık, insanlıkla kadınlık, içerikle biçim arasındaki ipleri esnetmeye, uzatmaya, sarıp yumak yapmaya, çeşit çeşit örmeye ve keyfimiz öyle istediğinde kesmeye kalkışmışız gibi görünüyor.
Ne yapacağız? Çırılçıplak kalarak yazacağız. Uzlaşmayacağız. Yazıyla personalar inşa etmeye değil huzurbozmaya, rahat kaçırmaya, tedirgin etmeye çalışacağız.
Yaptığım şey edebiyata, edebiyat metinlerine kulak vererek çalışmanın yöntemini şekillendirmek oldu. Kadınların hikâyelerinin bana bir yol çizmesini istedim.
Kitapta başlangıç zamanlarından günümüze feminist okumaların kendine yeni alanlar açarak ilerleyip kendi iklimini yarattığına; varız, buradayız, yazıp, okuyarak mücadelemizi sürdüreceğiz denildiğine şahitlik ediyoruz.
“Hangi kitaba öncelik vereceğimize dair hepimiz bir seçim yapıyoruz. Ben de kendi seçim kriterlerime yeni birini ekledim: kadın yazar olacak.”