Batılı yasaların köksüz olduğuna, Medeni Kanun’un bu topluma yabancı olduğuna, İstanbul Sözleşmesi’nin yerli olmadığına dair kurulan o anlatı, henüz en başından çatlamaya mahkumdur.
Sonunda bizi on yıllardır dava açmaya zorlayan, kimlik bilgilerimizi değiştirmek için süründüren adaletsiz düzenin değişiminin eşiğindeyiz. Bu karar; feminist mücadelenin, her zorluğa rağmen pes etmeyen kadınların direnişinin eseri.
Mor Çatı’nın 30. senesinde sanatçılar olarak senelerdir bizim yanımızda duran Mor Çatı’nın yanında ve kadınların her gün maruz kaldığı sistematik şiddetin, ayrımcılığın karşısında durduğumuzu göstermek için işlerimizi bağışladık.
İstanbul sözleşmesi’ne neden sıkı sıkı sarılmalıyız?