Kadınlar güreşmeyin… Lütfen!
Eminönü’nün Venedik’e benzeme ihtimaline yer veren 1928 tarihli bir haber. Suyla bu denli içiçe olan bir şehrin yöneticilerinin ara ara bu şekilde delirmeleri normal sayılır mı acaba?
Sizleri Max Factor’un (evet ta kendisi) icadı olan ‘beauty micrometer’ ile tanıştırmak istiyorum. Türkçeye Güzellikölçer olarak çevirebileceğimiz bu alet güzelliği değil tabii ki çirkinliği ölçüyor, çünkü her kadın çirkindir ve tam olarak ne kadar çirkin olduğunuzu bilmezseniz erkeklerin karşısına iğrenç çirkin suratınızı uygun şekilde boyamamış olarak çıkma tehlikeniz mevcut. Facia. Haberde de […]
23 gündenberi haber yok. Hayriye adında bir kız ortadan kayboldu. Kız “Alıp başımı gidiyorum” diye bir tezkere bırakmış.
Kalbimin bir köşesinde, bütün çocukları en azından erişkin olana kadar koruyamazsak, tanıdığım miniklere gönül rahatlığıyla dudak bükemeyeceğimi hissediyorum.
Üçüncü şahısla feminizm ya da tek parti döneminde mecliste kadın olmak. Meclisin ilk kadın milletvekillerinden Mihri Pektaş anlatıyor.
1937’de konu sıkıntısı yaşayan bir dergi yazarının, kötü giden ekonomiye bahanesi: Kadınlar artık saçlarını satmıyor, üstüne para verip kestiriyor.
Sevgililer, nişanlılar, yeni evliler! Kış yaklaşıyor! Tehlikenin farkında mısınız? Fen marifetiyle sevenlerin arasını açmak isteyenlere karşı uyanık olunuz… Uzun süredir evli olanlar artık öpüşmeyeceği için onlara salgın hastalık riski yok tabii. Kaynak: Yedigün, 10 Mart 1937
1957 senesinden, yabancı ve paralı kadının garip maceraları türünden muhteşem bir Milliyet haberi daha: “Dün Etrafa Para Saçan Bir Kadın Yazar Geldi” …Üstelik yeni romanı için mevzu arayan, mevzu aradığı gözlerindeki arzudan belli olan bir yazar! (Kadın olunca öyle olur, gözünden şak diye anlarsın) Haberde saçtığı paralarla dikkat […]
1948’de İstanbul’a gelen Lübnanlı atistlerden “Te’la Şamun” ile Haydarpaşa’dan Galata’ya yolculuk esnasnda yapılmış kısacık bir ropörtaj.