Göç eden Ermenileri tanımanın, kodlamanın, sınıflandırmanın ve numaralandırmanın bir tekniği olan fotoğraf teknolojisi, aynı zamanda bu ayrımcılığı ve kriminalizasyonu kayda da geçiriyordu.
Sevgili Corona buradaysan söyle lütfen, cumhuriyet tarihi kadar yalan ve bir o kadar da bulaşıcı mısın?
Bu haftanın fragmanı Lusin Dink’in Saroyan Ülkesi.
Sessiz bir filmle ve acı dolu anılarıyla “yıldızı parlayan” ancak sonrasında sessiz sedasız yaşayan Arşaluys’un yaşam öyküsü aslında Ermeni halkının yıllara dayanan öyküsüyle paralel.
1909’da Ermenice yazılmış bir mektup, önce Osmanlı Türkçesine çevrilir, sonra “Tanin” gazetesine yollanır. Mektubun alıcısı: Halide Edip, yazarı Sırpuhi Markaryan.
“Kim Kardashian selebritiler, materyalizm ve selfieler peşinde hiç bitmeyen berbat koşturmacamızla yarattığımız bir tür Frankeştayn, ve kendisini geri göndermenin hiçbir yolu yok. Ancak bazı açılardan kendimi ona istemsizce bağlı hissediyorum, ve bu yüzden Ermenistan ziyareti için en büyük umudum alakasız bir teyzenin onu evine sürükleyip zorla yemek yedirip vodka içirmesi.”
Bir yol hikayesi bize ancak bir katliamı ya da bir mücadeleyi ilk kez ya da yeniden düşünmek için bir vesile olabilir. Sanat eserinin esas işlevlerinden biri bu değil mi zaten?
Ermeni yazar ve edebiyatçı Zabel Yesayan’ın Üsküdar’dan Sibirya’ya uzanan hayat öyküsü…