Orange is the New Black: Güçler Savaşı, Güçler Dayanışması

Tıpkı bu dizide olduğu gibi, tüm dünyada giderek artan ötekileştirilmiş grupların örgütlenmelerinin yarattığı etki, sadece sokaklarda, meydanlarda değil sosyal medyadan tutun dizilere ve filmlere kadar kamusal alanın geneline yayılıyor.

Patriyarkaya Karşı Verilen Gezegeni Kurtarma Mücadelesi

Kapitalizm ekofeminizmi en politik, en yıkıcı ve en küreselleşme karşıtı unsurlarından arındırarak sterilleştirmeye çalışıyor.

Patriyarkanın “Uyuttuğu” Kadınlar: Feminist Eleştirinin Bir Meselesi Olarak Uyku

Hissizleşmek, ara vermek, düşünmemek. Uyandığında bir şeylerin değişebileceğine inanmak, uykunun dayanmayı, direnmeyi kolaylaştıracağına inanmak. Bir kaçış, bir nefes gibi uyku

Dikiş Biçimleri ya da Zamanın Gölgesinde Var Olmak

Geçmişle hesaplaşmanın, gelecekle yüzleşmenin utangaç, korkak, yalnız ve tedirgin bir ruhta gövdelendiği yer, Janet Frame’in edebi derinliğinin de, hayal gücünün de kaynağıdır.

“Kim Oluyorsun Sen?” Yazar Leylâ Erbil ve Yazmayı Bırakan Üç Kadın Karakteri: Nermin, Neslihan, Zenîme

Yazarak varolmak/kendini inşa etmek isteyen bu üç kadının yazıyla, yazar olmakla kurduğu bağ da olumsuzlama üzerine. Peki akıbetleri ne oluyor?

Bergen’in Sesi, İmgenin Boşluğu*

Bergen-olmayan ses tam da o olmadığını bile isteye sahiplenerek -ve görsel olanın tersine- bir benzemeyişe açılarak çerçevenin dışına, imgenin boşluğuna işaret eder.

Basê ve Ses: Kürt Sinemasında Hatırlama İnadı

Basê’nin tanıklığındaki hatırlayışlar/hatırlatışlar sesin saklayan, yola sokulamayan, bastırılsa da geri dönen boyutuyla ilişkilidir.

Çatlak’tan Gelin’e Uzanan Kılcal Damarlar

“Aile, bir kazadır.” Lütfi Akad’ın Gelin’i ve Fikret Reyhan’ın Çatlak’ı, belki de en çok bunu hatırlatıyor.

Aşk, Ses vs.

Bu sesleri, içinden çıktığı dönemin ses perdesinde derin izler bırakan, delikler açan bir karşıt-ses, bir karşıt-bellek gibi duyduğumdan önemsiyorum.

Parçalanma ve toparlanmaya dair

Pezzettino dönüştürücü. Bir şekillenişe doğru götürmüyor da bizi, şekillenişin ne demek oluşunu tanımaya götürüyor. Feminizm de böyle değil mi?

Pin It on Pinterest