İpek uzun çorapları, parlak çizmeleri ve mini mini kamçısı ile Şadan’a emretmekten memnun bu hayal kadının (batılı kadın) karşısında Şadan (doğulu erkek) titreyerek ve tapınarak onun emirlerini bekleyecek ve itaat eden bir esir olacaktır.
Türk edebiyatçıların kitap isimlerini, işledikleri konuları, ana meselelerini öğrenmek mecburiyetindeki öğrencilerden biri bir rap serisi yapmış 2012’de. Adı: Edebiyat-ı Rap
Güliz Sütçü’nün ilk romanı, erkek egosunun klişelerini ete kemiğe büründürmesi ve neredeyse tanıdığınız bir erkek kahraman yaratmasıyla dikkat çekiyor.
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Doğulu erkek yazarımız bir taraftan uzaklardaki Avrupalı kadını idealize etmekte ve arzulamaktadır öte yandan eleştirmekte.
Halit Ziya’nın göz ardı edilişinde en çok milliyetçiliğin etkisi olduğunu söylemek gerekir. Halit Ziya’nın romanı bıraktığı yıllar tam da milliyetçiliğin yükselişe geçtiği yıllardır.
“Hayatta yüksek şeylere meftun olmuş gözler gibi aşağıdan yukarıya yağıyor.”
Oğuz Atay Halit Ziya’yla kendisinin “akrabalığını” anlatıyor.
Bilememe haliyle tekil, biricik deneyimlerinden başkasına erişemeyen, yalnız kalan bir bakışın ötekileriyle kuracağı ilişkiye ne olacağı sorusundan beslenir Halid Ziya yazısı.
Halit Ziya’nın neredeyse bütün karakterleri şiddetli arzu, onun deyişiyle “şedit arzu”yla maluldür.