2010’dan bu yana, saldırganların kadın mekanlarına girebilmek için Eşitlik Yasası hükümlerini kullandıklarına veya dünyanın herhangi bir yerinde kişi beyanının kabul edildiği sistemlerin kötüye kullanıldığına dair bir kanıt yoktur.
Poniatowska bugün hâlâ Mexico City’de San Ángel mahallesindeki evinde yeni yazılar yazmaya ve son romanı üzerinde çalışmaya devam ediyor.
İnsanların günlük rutinlerini, bu insanlara eşlik eden evcil hayvanların davranışlarını, eşyaları merak eden bir yazar.
Aynı hikâye 2000 yıl boyunca kendini nasıl tekrarlar?
Sarah Weinman ile Vladimir Nabokov’un romanına ilham veren Sally Horner’ın kaçırılması üzerine bir söyleşi.
80’li ve 90’lı yıllarda kalemi keskin, sesi gür, fikirlerine katılmasak da İslamcı erkekler arasında sivrilen o kadınlardan ve romanlarından ne çok şey öğrendik…
Zehra Çelenk ile yeni çıkan öykü kitabı üzerine söyleştik.
Bir sabah mutfak masasında kahvemi içerken kendimi çocukluğumda beni en çok etkileyen kız arkadaşım üzerine düşünürken buldum.
Bir vardı bir yoktu, dünyanın günü çoktu.
Böyle bir tepkiden sonra ben de diğer birçok kadın gibi düşündüm: Cinsel istismar kendi sorunumdu, çok büyük ihtimalle ben uydurmuştum ve bunu dile getirmek başlı başına bir hataydı.