Polat Alemdar’dan Behzat Ç’ye, Deliyürek’ten Emrah Serbes’e ve tabi ki Recep Tayyip Erdoğan’a…
Yeni sezon 12 Haziran’da yani bugün başlıyor!
Sahi, Jon Snow’un bilmediği o hiçbir şey neydi?
Hüdai nabit ot gibi Madison’ın reklam aleminde bitivermiş Don Draper neden öyle gülüyordu hep?
Dizi görüntüsü ayırırken harcadığım saatleri yarın masamda, Pulitzer ödülü olarak bekliyorum. (Yeterince söylersem olacak)
Bu hafta Şükran Günü haftası sebebiyle dizi yayınlanmadı – ben de tatili fırsat bilip iki bölümü biriktirdim. İşler kızıştı. Başlayalım. Bölüm Axeman (BaltaAdam! Baltacı?) dostumuzun 1919 senesinde New Orleans’ı terörize etmesiyle başladı. Axeman, New Orleans’da aynı senelerde gerçekten Louisiana’yı hafif kana bulamış ve yakalanamamış bir katil. Üstelik işin ilginci, kurbanlarını genelde kendi baltalarıyla öldürürmüş. […]
Çalıkuşu’na şunları yapmasaydınız bari. Klişelerle doldurup romanın ruhunu ayaklar altına almasaydınız. Çünkü Feride’yi Çalıkuşu yapan, Kamran’ı sevmekten başka sapasağlam bir karakterinin olması idi.
LaLaurie annelik muhasebesinde, Cordelia’ya olanlar oldu, Fiona ise Macbeth’e adaylığını koydu.
Cadılar Bayramı bölümü Karı Kuvvetleri’nin muhteşem TBMM yazısını hatırlatan çok güzel bir replikle başladı…
Dizide çok acayip şeyler oldu.