Trans özgürleşmesi, kapitalizme karşı komünist mücadele olmaksızın gerçekleştirilemez ve bu mücadele, kurtuluşları için savaşmaya hazır birleşik bir işçi sınıfı olmaksızın başarıya ulaşamaz.
Bu öncü sloganı alıp, daha düne kadar varlıklarından haberdar olmadıkları kadınların mücadelesini estetize eder şekilde oryantalist imajlarla birleştirerek kullanan Batılı sanat kurumları, hayatlarını riske atan protestocuların taleplerini nitelendiren nüansları görünmez kılarak suç ortaklığı yapıyor.
Bizler ölümü düşünmekten özgürleştik. Ölümü ardımızda bıraktık; korkularımıza dokunacak yakınlıktayız ama bedenin sıcaklığıyla onların da önünden koşuyoruz.
Kürt, Türk, Arap ve Beluc feministleri, hepimize dayatılan çeşitli tahakküm biçimlerinin kesişimselliğini ilerici bir şekilde, yani etnik baskının patriarkal tanımlamalarının ötesinde, yeniden tanımlamak için bize katılmaya çağırıyoruz.
“Kitabın mutfağında Audre de bizimle beraberdi hep. Bize ses verdi, yanıt verdi, cesaret ve güvenimizi perçinledi. Tüm bu süreç kolektif olmasının yanı sıra aslında bir deneyimleme süreciydi. İyi-kötü, doğru-yanlışın ötesinde bir ilişkilenme biçimi…”
Bir diktatörü devirecek halk hareketine tam olarak kaç kişinin katılması gerekiyor?
Helly Luv’ın yeni klibini gördünüz mü?
Rus resim sanatının ilk kadın yıldızı Zinaida Serebryakova’nın yapıtlarını bu kadar güzel yapan şeyi tarif etmek zor ama en azından hayat hikayesinin ana çizgilerini paylaşabilir, bazı resimleriyle tanışabiliriz.
Devrimi en iyi kadınlar anlar. Çünkü zapt edilen kadındır, tecavüz edilen kadındır, teşhir edilen kadındır. Yok edilmeye çalışan kadındır. Bunlar işte devrimin içinde kadının kendini savunma sebepleridir. Rojava’da kadınlar hem Kürt kimlikleri için hem de kadın oldukları için devrimin içindedir. Özgürlük için. Bundan dolayı diyoruz ki Rojava devrimi bir kadın devrimidir.
Dünyayı değiştirebileceğimizi düşündük. Şimdi biliyoruz ki bu his bize has değildi, biliyoruz ki her devrim anı açık aşikar bir kaderin nabzıyla akar. Bugün her şey ne kadar farklı geliyor. İnandığımız şeyleri gömmeyeceğim, ama o his -gençliğin iyimserliği? saflık? idealizm? aptallık? – artık tamamen ve geri dönüşsüz şekilde ölü.