Varılamayan Liman: İyiliğin Kıyıları

Bütün katillerin iyi olduğu bir toplumda kötü nedir ya da kim olabilir?

Sır eve düşen bombadır*

En muhabbetli ailelerin bile geçmişinde saklı kurucu sırlar olması ile, ailenin, genç kuşakları da kendine benzeten bir kriminal kuruma dönüştürülmesi, aile ile devlet arasındaki aynılığa işaret ediyor.

Kıskançlık ile ırkçılığın dayanılmaz “aşk”ı: Faillik

Erkin sınırlarını sürekli genişletmesi gerektiğinin mesajını veren siyasal, toplumsal ve devlet söyleminde bu “normallikte” şaşılacak pek az şey vardır. 

Vapurun İskeleden Kalkışını Gören (II)

“Halk denen bu gözsüz canavarın, kaptansız vapurun, tanıksız hikâyenin, babasız kızın birbirleriyle tam anlamıyla örtüşmeksizin, hatta belki bu sayede gittikçe boyutlanan anlamlara geldiğini, gelebildiğini düşündüm.”

Vapurun İskeleden Kalkışını Gören 

Bir tanık yoksa bile şeylerin tarihinin yazılabileceğini ima eden bir ses yükseliyordu Leyla Erbil’in metninden.

Henüz Yazılmayan

Kocaeli Cezaevi’ndeki Gultan Kışanak’a, bir “bulut kaçıran” olması dileğiyle…

Toplayabildiği Her Şeyi Tarihe Dönüştürenler: Dışarıdan İçeriye, İçeriden Dışarıya

Sosyalist kadınların 12 Eylül anlatılarında politik yaşam içinde kadınlık deneyimlerinin çoğulluğu ile kadınların yaşam öykülerinden kesitleri bir arada bulmak mümkün.

Penelope’nin Gergefi

Yazma eylemini gündelik hayat arşivi oluşturmak için sürdürme kararlılığında olan kadınların 12 Eylül anlatıları, yeni tür oto/biyografinin, feminist oto/biyografinin öncü örnekleri olarak düşünülemez mi?

Sanatçının O Kadar da Genç Olmayan Bir  Kadın Olarak Portresi

Kendinden önce yazan kadınlara olan borcunu birçok kez dile getirmiştir Woolf. Ama Judith Shakespeare figüründe bir başka vurgu vardır. Figür geçmişe ait gibi durur; oysa geleceğe aittir. Bir selef değil, bir halef figürüdür. İzlenecek değil, yaratılacak önceldir.

Burukluk ve Kahkaha

Acı dolu bir kadınlık deneyiminden kaçmak için mi bir “çift cinsiyet” sığınağı yaratmıştı Woolf, yoksa kadınlık-erkeklik bölgelerini keskin bir bıçakla ayıran bir büyük bölünmenin acısından mı kaçıyordu?

Pin It on Pinterest