Gerçek “kafa karışıklığı”, bir bireyin kendi içindeki bilinmeyen derinliklere cesurca dalmasında değil, başkaları üzerinde herhangi bir yargı yetkisine sahip olduğu yanılsamasını sürdürmesinde yatar.
Başarıyı erkek odaklı, erkeksel verilere göre, erkek egemen bir dünyada tanımlıyoruz.
“İkinci Cins’i yazarken hayatımda ilk kez bir gerçeğin farkına varmıştım; o da yanlış bir hayatı yaşadığımdı.”