Kapitalizm ekofeminizmi en politik, en yıkıcı ve en küreselleşme karşıtı unsurlarından arındırarak sterilleştirmeye çalışıyor.
İşlerimin önemli bir kısmı kendime sanatçı demeye yeltenememekten, zihnimde “resmî” sanat olarak kurduğum şeyin dışında ifadeler aramaktan ileri geliyor.
İstismar iddiasında bulunan kadınlara ne olur? Halkın önünde teşhir edilirler, profesyonel olarak kara listeye alınırlar, sosyal olarak dışlanırlar, sosyal medyada durmadan alay edilirler ve dava edilirler.
Kadınların deneysel işçi sınıfı edebiyatı özgürleştirici ve deneyime sahip çıkan bir temsile kapı aralıyor.
Hak ettiğimiz kürtaj klinikleri yalnızca tıbbi birer alan değil, aynı zamanda bir toplumsallık, siyasi örgütlenme ve mimari tahayyül alanı da olmalı.
Pągowska’nın stilinin en karakteristik unsurlarından biri, ham tuvali sık sık göz önüne sermesidir.
Hangi müşterek ve kurumsal mevziler dezenformasyonla mücadeleye omuz verebilir ve huzursuz mazilerle daha dürüst bir şekilde gerçekleşecek kamusal bir hesaplaşmanın önünü açabilir?
Karlin’in seyahat günlüklerini benzersiz ve popüler yapan şey, dünyanın en ücra köşelerinden bazılarında bekar bir kadın gezgin olarak üstesinden gelmek zorunda olduğu sorunların ve engellerin yanı sıra yaşadığı talihsizlikleri de anlatmasıydı.
Anlamıyorum, feministler neden hâlâ hayvanlara ve kadınlara uygulanan baskıların benzerliğini görmekte zorlanıyorlar?
Koku hem ilişkisel hem de sınırlar konusunda kafa karışıklığı yaratıyor. Koku dışarıda mı, içimde mi?