Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Türk insanını büyüleyen bir unsur da saçlarımız. Genellikle şöyle olur: sokakta yürürken ya da otobüste giderken bir yabancı size yaklaşır ve saçınıza dokunur, sonrasında da “Bu saçı nasıl yıkıyorsun?” gibi
Ne kadar uzun sürdüğü ve ne yoğunlukta olduğuyla ilgili hava atılacaktı.
Harvard Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Afsaneh Najmabadi ile bugünkü İran’da trans mücadelesini ve hayatlarını konuştuk.
Andrea Dworkin’in 1979 tarihli Geceyi Geri Al yürüyüşü konuşmasının metni
Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili The Guardian’da yayınlanan 5Harfliler yazısının Türkçe metni.
“Üstelik bazı troller bu konuda oldukça açık sözlü: ‘Eğer bunlara katlanamıyorsan internetten defol!’ Ne zaman saldırganlarımızla yüzleşsek aynı nakaratı duyuyoruz. Ama neden? Neden benim yerime SİZ internetten defolmuyorsunuz?”
Lindy West’in the Guardian için yazdığı makalenin çevirisi…
Hikâyenizi anlatmanın ve anlattığınız hikâyenin kabul görmesinin, size inanılmasının insana verdiği duygusal boşalma ve güçlenme hissini, hele ki böyle hikâyelerin çokça görmezden gelindiği veya savuşturulduğu bir dünyada hafife almamak gerekir.
Çift kat peçe ve umutsuzluk.