Neoliberalizmin yükselişiyle eş zamanlı olarak biyopolitika taktikleri de piyasa gerekleriyle buluşuyor aynı dönemde. Kadın bedeni fit olmanın, haz duymanın ve doğum kontrolünün de nesnesi olarak özerkleşiyor. Özellikle de gösteri işinde.
Arkadaşımın erkek kardeşi evlenirken annesi ona yaklaşmış ve sesini alçaltarak 30’lu yaşlarındaki müstakbel gelinleri acaba yumurta dondurmayı düşünür mü diye sormuş.
Kadınların hayatı riske atılarak, ulusal teknolojik gelişmeler, kârlı yatırımlar ve kutsal ailenin biyolojik yeniden üretimi için kadınların rahimleri tekno-milli gururun biyo-politik ve de biyo-ekonomik uygulama olanı olarak araçsallaştırılıyor.
2002-2018 yılları arasında Hükümetin kadın bedeni üzerinden yürüttüğü biyopolitikalara bakalım.