Bir avazda sayacağınız İç Anadolu vilayetlerinin her birinde oyunbozan hayatta kalma kitim tıkır tıkır işliyor.
Sofra hazırlanmış, erkekler dizilmişler sofranın etrafına, çay da orada önlerine konmuş, ama kendi kendine bardaklara dökülmüyor. Bu sorun nasıl çözülüyor?
Gelirken börek getirir misiniz?
Yedikule Marul Bayramı geri döndü! Piknik örtüsünü kapan gelsin!
Ayinin bir parçası olmayı yüksünmeden kabullendim. Ama kimse istemedi. İğrenç bir şeye bakar gibi önce kasenin içindekine, sonra yüzüme baktılar.
Bayramınız kutlu, mutlu, saçında çiçeklerle Güllüoğlu’nda baklavaya yumulan Steven Tyler gibi umutlu geçsin. Gerçekten nesillerce anılacak bir kudurma yaşamak istiyorsanız tatlıları on saniye mikrodalgaya atın. Unutmayın, ölecek gibi olmadıysanız bayram yemeği değil atıştırmadır. (Dünyaca ünlü müzisyen bayram kutlamaları dahilinde çay ile minik ve sımsıcak fasılalar yaratarak sonsuza dek durmadan yemeyi […]
En dişli feminist bile çapkın çapkın göz kırpıp ‘Ne zaman gelinlik bakıyoruz sana?’ diye soran büyük yengeye el mahkum kibarca gülümsemek zorunda kalabiliyor zaman zaman.