Kolářová’nın sanatsal pratiği yaşamı boyunca gündelik hayatı ilgilendirenin ve kıyıda köşede kalmış, ıvır-zıvır olanın sorgulanması etrafında şekillendi.
Görüntülerin eskiliği, bazı yerlerde gözü rahatsız eden “eski püskülüğü” beni rahatsız etmiyordu. Görüntü ve sesin birbirinin önünü kesmediği bir film yapmak istedik; birbirlerinin önüne geçmediği ama eşit derecede önemli oldukları bir film.