Kadınlar neden onlara “lütfedilen” sınırlarla, özgürlüklerle yetinmiyor? Ya da bunca şiddete, bunca kadın katliamına rağmen neden hâlâ meydanlarda “Jin, Jiyan, Azadî” diye haykırmaktan vazgeçmiyorlar? Cevabı dördüncü kelebeğin hikâyesi olabilir mi?