Şok haber: Boşandıktan sonra tekrar aşık olabiliyoruz.
İşlerimin önemli bir kısmı kendime sanatçı demeye yeltenememekten, zihnimde “resmî” sanat olarak kurduğum şeyin dışında ifadeler aramaktan ileri geliyor.
Bu sesleri, içinden çıktığı dönemin ses perdesinde derin izler bırakan, delikler açan bir karşıt-ses, bir karşıt-bellek gibi duyduğumdan önemsiyorum.
“aşk bir rüyaymış, uyandık” ama karında kelebekler de yok değil…
İhtiyaç duyduğumuz şey, tekil ve çoğulun aynı anda var olabildiği bir alan. Aşkın ve aşkların birbirine üstünlük kurmadığı bir dil ve yakınlık…
İşte bütün gençliğim de aşkım da budur. İki selam almak, üç dayak yemek. Yine de yaşadım ben aşkı, yaşamayanlar düşünsün.
“Erkeğin ilgisinin de her an kaybolabilecek, her an kaçabilecek bir hevesmişçesine dinamik tutulması ve beslenmesi gerekiyor.”
Arzuların çokluğu fikri hoşuma gidiyor, ilişkiler de öyle olabilir. Ancak insanlar ikame edilemez.
Tasavvufun klasik döneminde (9-13. yüzyıllar) aklın tanımı en temel tartışma konularından biriydi. Bazı sufilere göre, hakikatleri tecrübe edebilmek için insanın aklını yitirmesi şarttı.