Maier’in muhteşem fotoğrafları ve sanatı bu kadar değerliyken, yönetmenin kirli çamaşır arayışına girmesi estetik, entelektüel ve ahlaki açıdan rahatsız ediciydi.
Filmin hafızalara kazınan meşhur sahnesi, o ana kadar sergilenen bütün cinsiyet rollerini, erkeklikleri, kadınlıkları, cinselliği, heteroseksüelliği, homoseksüelliği yalpalatan bir heyelan yaratıyordu.
Denizli de, Türkiye’nin geri kalanı gibi kadınların koklanınca karardığına inanılan bir yer.