Babasının fiziksel ve ruhsal istismarından hayatta kalan, önce kendisine, sonra da çocuğuna iyi bir ebeveyn olmayı öğrenen bir kadının hikayesi…
Soruları kendimize değil hayata sormak gerek.
Ne öğrenirsem öğreneyim, nereye kaçarsam kaçayım ben de bu kadınlardan biriyim işte. Belki de bu yüzden içimi tırmalıyor bu korku.
Benim yüzümden, benim yüzümden öldürdü kendini. Sevinmeli miyim üzülmeli miyim? Seviniyorum, demek babam beni seviyordu, bana değer veriyordu ve sonunda pişman oldu.
Annem biliyordu. Annem biliyordu ve susuyordu. Bir anne böyle bir şey karşısında nasıl susabilir?
İşte diyorum sonunda konuşabileceğim. Konuşacağım ama nasıl?
Baban kapıda telefonuna bakarken ben her şeyi tek başıma yaparım çünkü bu tuvalet bunu istiyor.
Bir kadının, sırf kadın olduğundan babasıyla arasında gelişen ve kendi olmakta ısrar ettikçe büyüyen mesafe bu hayattaki en acımasız şeylerden biri değil mi?
Cumhurbaşkanı’na doğum kontrolü ve vatana ihanet sözleri üzerine kısa bir mektup.