Karlin’in seyahat günlüklerini benzersiz ve popüler yapan şey, dünyanın en ücra köşelerinden bazılarında bekar bir kadın gezgin olarak üstesinden gelmek zorunda olduğu sorunların ve engellerin yanı sıra yaşadığı talihsizlikleri de anlatmasıydı.
“Erkek egemen sanat kanonunda kendine yer edinebilmek feminist mücadelenin ta kendisi.”
Hatay’daki kadın kooperatiflerinin gündeminde neler var? Bu kooperatifler neler söylüyor, neler biliyorlar? Ne tür üretim ve ortaklık stratejileri geliştiriyorlar?
Geride bıraktığım yoldan, bana bırakılan anılardan, taşıdığımı yolda fark edeceğim hafızadan, köklerimdeki bellekten geliyorum.
“Romanın babayla, suçun failiyle değil; anneyle, suçun tanığıyla yüzleşme romanı olduğunu söyleyebiliriz.”
Dünyayı bizim gibi görmeyen, onu aşina olmadığımız göstergelerle deneyimleyen, bizden daha farklı duyarlık eşiklerine ve farklı bakış açılarına sahip insanları oldukları gibi kabul etmek önemli.
Konuşmak tahakküm etmenin değil de dayanışmanın bir aracı olsun istiyorum. Mahremiyetin perdelediği bütün acıları ortaya dökelim, yaralarımızı saralım.
Salgını sürdürülebilir bir izolasyon hâlinde geçirebilmek uğruna kırılgan ve güvencesiz yaşamlarımızı, kiralık evlerimizi bırakıp aile evlerine döndük.
KONDA anketinde bekâr olarak ilişkide olmak %85 oranında günah, %90 oranında ayıp!
Çamaşırlarını yıkamak zorunda olmadığınız bir adamın adını taşımak zorunda olmak size de tuhaf gelmiyor mu?