Devletin nasıl ki nefret suçunu cezasız bırakmamak gibi bir pozitif yükümlülüğü varsa, nefret söyleminin kamusallaşmasını engellemek gibi bir negatif yükümlülüğü de var.
Çağlar boyunca İslam Hukukçuları nezdinde önemli bir tartışma konusu olan livata’nın cezai yaptırımı üzerine yazılanlar, cinsel kültür ve hukuk kültürüne dair kavramların tarihsel değişimine tanıklık etmemizi sağlıyor.
Çamaşırlarını yıkamak zorunda olmadığınız bir adamın adını taşımak zorunda olmak size de tuhaf gelmiyor mu?